ÇEKIRGE bir sıçradı... İki sıçradı... Üçüncü de kaynar kazanın içine düştü. Merkez Bankası’nın doğru hamleleri ile döviz/lira üzerine vurgunculuk yapan yerli/yabancı banka, fon ve yatırımcılar çok ciddi zarara uğradılar. Geçen hafta yabancı bankaların öncülüğünde gerçekleştirilen, döviz/lira spekülasyonları ile 5.84 seviyelerine yükselen dolar 5.30 seviyelerine geriledi. Bu arada spekülasyonların merkezi olarak görülen Londra swap piyasalarında gecelik TL faizi, Türk bankaların bu piyasaya TL sağlama eğilimlerini sona erdirmesiyle yüzde 24’ten yüzde 500 seviyelerine yükseldi. Çekirgenin kaynar kazana düşmesi ile sonuçlanan dolar/lira spekülasyonu Merkez Bankası’na 2.5 milyar dolardan fazla katkı sağladı.

Swap nedir?

Dolar/lira spekülasyonu gelişmelerine geçmeden önce, Swap (takaslama) piyasaları hakkında bilgi verelim. Swap’ın, Türkçesi, takas demek. Eski günlerde, deniz kabuğu verip, ekmek almak gibi. Ya da kaba tabirle, elin taşıyla, elin kuşunu vurmak. Swap’a dönersek. Dolar ile lira, ya da dolar ile euro... Yani iki para birimi takaslanıyor. Dolar’ın yükseleceğini, liranın değer kaybedeceğini düşünüyorsanız, dolar almak için lira satarsınız. Elbette elinizde satacağınız liranız varsa. Swap piyasası kredinizin durumuna göre lira satmanıza izin verir. İşlemin gerçekleşmesinden sonra düşünüldüğü gibi, dolar yükselip, lira düştüğünüzde pozisyonu kapatırsınız. Swap anlatımı ile açığa sattığınız sistemin sizi fonlayarak ödünç verdiği liraları düşük fiyattan yerine konur, ucuza aldığınız doları da pahalıya satılır. Ve para kazanılır.

Yahudiler işbaşında

Geçen haftaki dolar/lira spekülasyonu basit piyasa/swap işlemi değil. Zira işin içinde Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen güçlerin, maşası banka/fon ve yatırımcılar var. Spekülasyon başlamadan önce piyasalar manipüle ediliyor. Nasıl; JP Morgan, Türk ekonomisi hakkında olumsuz rapor yayınlıyor. Ki geçen hafta da dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan 182 milyar dolarlık ABD’li JP Morgan, 10 Mart tarihli raporunda, Türkiye’nin 2019 büyüme tahminini yüzde 1.2’den 0.9’a düşürmüştü. JP Morgan’ın başında kimler olduğunu söylemeye gerek yok tabi. Doların başında da aynıları var: Yahudiler. Bu haber Türk piyasalarını dalgalandırdı. Borsa çakıldı. Dolar fırladı.

Yabancı bankaların parmağı Elbette spekülatörler, yani vurguncular Swap piyasasında lira satıp dolar almaya başladılar. Ne zamana kadar? Dolar 578 seviyesine yükseldiğinde MB, repo ihalesini iptal etti. Piyasada lira bulmak zorlaştı. Çünkü Londra piyasasına TL sağlayan bankalar TL miktarını kıstılar. Niye? Çünkü Ağustos 2018 deki kanun maddesiyle Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışı piyasalara sağlayacakları toplam TL miktarı öz sermayelerinin yüzde 25’i ile kısıtlı idi. MB, arı kovanına çomak sokunca, yabancı vurguncu açığa sattığı lira için çok yüksek faiz ödemek zorunda kaldı. Yüzde 20’lerde düşündüğü faiz yüzde 500’lere çıkınca eşek tepmişe döndüler. Yapacakları iki şey vardı. Ya faize katlanacak ya da pozisyonu (dolar satarak) kapatacaktı. Bu defa kendi oyunları ile vuruldular. Temerrüde düştükleri için ciddi zararlarla karşı karşıya kaldılar. Spekülasyona katılan bankalar arasında, Citibank, JP Morgan ve Deutsche Bank gibi uluslararası bankaların adı geçiyor. Sadece bunlar değil. BDDK incelemesi sonrası ak/kara belli olacak. Pek çoğu geçici hatta kalıcı olarak ödeme sistemlerinden çıkarılabilirler.

İşi düşmanlığa vardırmamalı

Bu arada, her şeyi ayarında bırakmakta da yarar var. Zira intikam gibi duygularla yabancılar daha fazla sıkıştırılırsa, borsada Türk şirketlerine yaptığı yatırımları satar. Borsa çakılır. (Ki öyle de oldu). Ayrıca TL bulmak için elinde Türk tahvili varsa onu da satar. Tahvil satınca ne olur? Tahvil fiyatı düşer, ucuzlayan tahvillerin faizi artar. Sözün özü; Swap faizlerinin artması, TL’yi satıp dolar almak isteyen spekülatif yatırımların önünü kısa vadede kesmek işimize yarar ama uzun vadede, TL bulamayan yabancı yatırımcıyı düşman eder, liranın itibarını düşürür.