YIL ARTIK 2019 ya... Oturup, kendimce bir muhasebe yaptım bana dair... Hayata dair, vatanıma dair, milletime dair, geleceğe dair... Mutlu muyum?.. Mutluyum!.. Bir rakam daha büyüse de yaşım, derdim rakamlarla değil gönülle olduğundan gamsızım... Huzurlu muyum?.. Huzurluyum!.. Başımı soktuğum bir evim, cebimde üç beş kuruşum ve en önemlisi dostlarım olduğu için dertsizim... Umutlu muyum peki?.. Değilim!.. Görüyorum çünkü... Cebime de hayallerime de yarınımda da bir ‘kırkayak’ seziyorum çünkü... Haksız mıyım?.. Umarım!... Yeni yılda, ülkemdeki yenilikleri takip etmekte bir gazeteci olarak ben bile zorlanacağımı hissediyorum... Hani nasıl Fatih Sultan’dan geçmesi serbest olan araçların, sessiz sedasız yasaklandığını bile bilemediğimiz kadar şaşkınım... O köprüden geçenlere gelen yüzbinlik cezaların hangi köşebaşında zulalandığını bilemediğim için tedirginim... Affedilmiş olmasının bana bir lütuf gibi sunulmasından rahatsızım açıkçası... Biliyor musunuz, bilmem... ÜLKEMİZDE işsiz sayısı her gün artıyor... Ve artan bir şey daha var... O da asgari ücretle çalışan sayısı... Şu an ulaştığı boyut bile korkunç... ORTA DİREK yok.... ASGARİ var... Bu bir proje... Bu, durmayacak... Tam tersine artarak sürecek... Kişi başına düşen milli gelirin 11 bin dolar yani, yaklaşık 55 bin lira olduğu bir ülkede, refahtan pay alanlar artmıyor, tam tersine asgari ücrete mahkum edilenler çoğalıyorsa, rotamız ve varacağımız liman belli değil mi... Bir gün gelecek, yönetici de işçi olacakır... Her ‘yönetici’ işçi olmasa bile, ancak işçi kadar kazanacak... Hem de asgari ücretlisinden... 08 .50 Söylemezsem Olmaz 11 .15 Hayatta Her Şey Var 13 .15 Zengin Kız Fakir Oğlan 16 .00 Kurtlar Vadisi Pusu 18 .30 Beyaz Ana Haber 19 .30 Neşeli Ayaklar 21 .30 Kanlı Elmas Ama 2 gündür, bu ülkede arabanızın bir tekerinin kaldırıma bir santim basıyor olması bile yasak artık... Artık onun da ödeyeceğiniz cezai bir bedeli var...

Cebinizde bir maliyet var

Hayatımızda, bizi bekleyen ‘kaldırımdaki tekerlekler’ var yani... Bir kaldırım ve bir tekerlek... Üst üste bindiğinde cebinize bir maliyet var... Devlete bir gelir var... Bu, bildiğimiz en azından... Bilmediklerimizi zaten bilmiyoruz ki... Ama en azından bu gözümüzü açmalı bizim... ‘Hayatımızın kaldırımlarına değen kaç tekerlek var’ diye düşünme şansı verdiği için bu uygulamayı sevmeliyiz de.... Elektrik faturanızın kaldırımına parketmiş o tekerlekleri fark edeceğiz en azından... DAĞITIM BEDELİ tekerleği parkediyor elektrik faturanıza en çok... Ödüyorsunuz... Masum elektrik faturanıza ENERJİ FONU ekleniyor... Ödüyorsunuz... TRT PAYI’na zaten itiraz bile edemiyorsunuz... ENERJİ TÜKETİM VERGİSİ ödüyorsunuz, bir de bu verginin KDV’sini ödüyorsunuz... Hepsini topluyorsunuz, harcadığınız elektrik bedelinin iki katı neredeyse... Nasıl bir tekerlekse... Ve nasıl parketmişse hepimizim kaldırımına.... Su faturanızın kaldırımına parketmiş tekerlekler de var... Bakmazsanız göremeyeceğiniz...

Bedel ödemek yetmiyor

KATI ATIK TOPLAMA bedelini ödemeniz yetmiyor... KATI ATIR PERTARAF bdelelini de ödüyorsunuz mesela... Ve tabii hepsi için KDV... Kullandığınız su bedelinin 3 katı kadar “suyunuzun kaldırımına parketmiş tekerlek” parası ödüyorsunuz... Bunlar, bildiğimiz, gördüğümüz, boynumuzu büktüğümüz, elimizi cebimize atıp çaresiz kaldığımız ‘tekerlekler’... Bir de bilmediğimiz, kestiremediğimiz hayal bile edemediğimiz ve bize doğru yuvarlanan TEKERLEKLER vardır mutlaka... Siz, arabanızın bir tekerleğini bile KALDIRIMA değdirdiğinizde bunun hesabını ceza olarak verirken, bizim hayatımızın kaldırımlarına çıkmış bunca tekerlekle biz ne edeceğiz peki!.. Bunlara nasıl bir CEZA KESECEĞİZ ki.... Artık, hayatımızın kaldırımlarına tekerlek değmesin!... Sen KALDIRIM’san... Üstüne çıkacak çok tekerlek olacak... 86 gün sonra karar senin!... Sonra, SUSACAKSIN... Unutma!..