GÜN geçmiyorki bir senaryo gündeme düşmesin.

Bakalım yarın köstebekler neler üretecek.

AKP hükümetinde Türkiye bunları da gördü.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen e-mail mesajı sonrası, TSK'ya ait el bombası taşıyan bir kamyona, polis tarafından el konulmasının altından, skandal gibi uygulamalar birbirini izledi. Kozmik odada arama yapan hâkimin takip edildiği ihbarındaki askerlerin, marangoz ile aşçı çıkması gibi...

Bu sahte ihbar da Türkiye'nin nereye getirildiğini bir kez daha belleklere kazıdı.

Polis ve savcılık sahte bir e-mail ile harekete geçip kamyonu alıkoyarken, TSK'nın dikkat çekmemek için yıllardır sivil plakalı kamyonlarla yaptığı bu tür sevkiyatlar deşifre edilmiş oldu.

TRT ise ''Bombaların seri numarası yok'' diye ilk haberi verip, kamuoyunda kuşku yarattı. Kamyon şoförü ve araçtaki astsubay ile diğer görevliler de, yasal bir sevkiyat nedeniyle yaklaşık 6 saat zanlı olarak gözaltında kaldı.

İşte bu olay unutturulmaya çalışılıyor.

TRT-2'NİN SON DAKİKALARI

BAZI TV kanallarında ise anında ''Ergenekon'' bağlantıları bile kuruldu.

Devlet yayıncısı TRT, neden daha ilk anda askerin suç işlediği peşin hükmüyle 'Bombaların seri numaraları kazınmış' iddiasını yayar anlamak mümkün değil.

TRT'nin bu ''İlk''leri sadece kamyonla kalmıyor:

8 Ocak 2009: Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığı yönünde haber verildi. Ancak Kanadoğlu'nun henüz evinde arama bile yapılmamıştı.

12 Ocak 2009: Ankara Zir Vadisi'nde gömülü silahlar olduğu ihbarı üzerine kazı çalışmaları başlatılırken, TRT ekibi silahların adedini ve tipini tek tek açıkladı. Olay yerinden canlı olarak yapılan bu yayınlar sırasında ise kazılara henüz yeni başlanmıştı.

22 Şubat 2010: Balyoz Operasyonu kapsamında evinde arama yapılan eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın gözaltına alındığı yolundaki haberi de yine ilk kez TRT- 2 yayınladı. Alt yazı ile ''Son dakika'' olarak verilen bu haber sonrası diğer televizyoncular emekli paşa ile telefon bağlantısı kurdu. Çetin Doğan, akşam saatlerinde gözaltına alındı.

10 Mart 2010: 'Ankara'da bomba yüklü kamyon ele geçirildi' yönündeki haberler hemen tüm haber kanallarında döndü. Ancak TRT 2 kamyonda bulunduğu iddia edilen bombaların seri numaralarının silindiğini duyurdu. Ama bunlar boş çıktı.

Ve de bir soru: Atatürk'ün Harbiye'ye girişinin yıldönümü törenlerini her yıl canlı yayınlayan TRT bu yıl bu yayından her nedense vazgeçti.

İnsanın sorası geliyor "Neden acaba?"

FENER DOSYASI NE OLDU?

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı ise cephane yüklü kamyonla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Başsavcılık, "Delil yok. İddiaya konu olan mühimmat TSK'ya ait" açıklaması yaptı.

İyi de TSK üzerine atılan atom bombasının açtığı yara ne olacak?

Cumhurbaşkanı Gül, bir açıklamasında şöyle diyordu: ''Hukuk işliyor. Bu tür olayları büyütmeyin...''

Sayın Cumhurbaşkanı, siz aynı zamanda başkomutansınız. Peki ordunun ve dolaysiyla da sizin güvenirliğiniz zedelenmiyor mu?

Ya devletin televizyonu? Bu askeri bilgiyi kim ne amaçla sızdırdı?

Yandaş medyaya kim ya da kimler anında haber verdi?

TRT 2, daha olayın 10. dakikasında 2 konuğu nasıl programa aldı ve bu konuklar seri numarası olmadığı manipülasyonunu neye dayanarak yaptı?

''TRT iktidarın borazanı oldu'' diye şikayet ediyoruz...

Neden şikayet ediyoruz?

Çünkü TRT bizim vergilerimizle çalışıyor.

Bu kadar yanlılığa pes artık.

Cemaat ve yandaş medyada da o iğrenç iftiralar niye yapıldı? Bunları kim soruşturacak? Bir kez daha sormak gerek ''Fener dosyası hâlâ tercüme edilemedi mi...''

Binlerce sayfa Ergenenekon iddianamesi dosyaları bir kaç günde hazırlanırken Almanya'nın bir yıl içinde soruşturmasını tamamlayıp dava açtığı ve mahkûmiyet kararı vererek sonuçlandırdığı Deniz Feneri olayının Türkiye ayağında, aradan bir yıl 24 gün geçmesine rağmen henüz iddianame bile hazırlanamadı. Neden acaba?

DEPOLARA DA EL KOYUN

TÜRKİYE'nin iki güvenlik kuruluşu AKP sayesinde birbirinin hasmı haline getirildi.

Bir zamanlar teröre karşı yaşamlarını ortaya koyarak omuz-omuza mücadele etmiş asker ve polis, şimdi iki karşıt kurum konumuna sokulmaya çalışılıyor.

Asker düşmanlarının mantığına göre TSK'nın mühimmat taşıması suç. Taşımak suç olduğuna göre kışlalarda binlerce kamyonluk silah ve mühimmat depolanmıştır.

Oldu olacak depolardakine de elkoysunlar.

Geçen yıl yapılan 'Kamyon arkası yazıları' yarışmasında ''Arabam çeker 10-20 ton, gönlüm çeker Paris Hilton'' sözü birinci olmuştu.

Malûm zevatın gönlü de bir kez daha askeri karalamak çekti ama yine elleri yine boş çıktı.

Tüh Ergenekon hesabına bir de kamyon ekleyemediler.