Evet dostlar... Düşmanın hainlikleri insana koymaz. Dostun ihaneti koyar. Aynı KKTC’nin hain cumhurbaşkanın yaptığı gibi. Adam bizi adeta sırtımızdan hançerledi. Bunları tarih boyunca hep gördük. Rahmetli Kamuran İnan meclis kürsüsünden; “Haini en çok olan ülke Türkiye’dir. Bu kadar haini nasıl yetiştirdik” demişti. Ne kadar da haklıymış! Al sana içimizden bir brütüs, al sana içimizden bir Ali Kemal. Tepe tepe kullan. Sen ülkenin bekası için kan dökerken, savaşırken içeriden ülkeni hançerle. Adamın Araplardan, Filistinlilerden, stratejik düşman ABD’den, AB’den ne farkı kaldı ki! Böyle hassas dönemde insan dost ararken, kendini Türk Cumhurbaşkanı olarak nitelendiren birinin yapacağı şey mi bu! Bir de, kahraman Kıbrıslılar ona Cumhurbaşkanlığı payesini vermişler(!)

Mesele nedir?

Önce mesele nedir? Mustafa Akıncı’nın arka planı nedir? Onu bir görelim. Akıncı aşırı sol kimliği ile bilinen biridir. Yani bizde de bol miktarda olan, PKK’lılarla horon çeken, her şeye aşırı sol ideolojik körlükle yaklaşan türlerden. Vatan, millet kavramlarından uzak garabetli türlerden. Akıncı ve onunla birlikte hareket eden bir çevre var. Bunlar kendilerine Kıbrıslı diyorlar. Kıbrıs’ta doğan Kıbrıs’ta büyüyen, anası babası Kıbrıslı olanlar. 200 bine yakın nüfusu olan Kıbrıs’ta, 50 bin kadarı bu türden. Akıncı döneminde veya öncesinde bunlara öteki yaşayanlardan ayrı olarak, KKTC özel nüfus kağıdı verildi. Bu özel kesim Rum kesimine girebiliyor. Oralarda iş buluyorlar seyahat edebiliyorlar. Bu Rum kesimin bölücü bir havuzu. Amaç ada insanının kafasını karıştırmak, ikilik yaratmak, Türkiye’den koparmak, bölüp parçalayıp yok etmek. Bunlar adada anavatan kökenli Türkleri istemiyorlar. Türklere karasakallılar diyorlar. Adayı ilk Türk yurdu yapan, Osmanlı askerleri yağız ve kara sakallı olduğu için. Biraz hakaret kokan, aşağılayıcı anlamında bir terim. Akıncı’nın kafasında hain fikirler var. Dillendiremiyor ama garantörlük kalksın istiyor, Türk askeri adadan gitsin istiyor. Hatta Kıbrıslı ile evli olanlar dâhil adadaki Anadolu kökenli herkes gitsin istiyor. Bundan sonra yapacakları ise belli; “Biz bir şekilde Rumlarla anlaşırız. AB’ye gireriz yağlı ballı yaşarız” diyor. Yani hayal âleminde yaşıyor. Rumların anlaşmak istemediğini, adayı ilhak etmek istediğini, göremeyecek kadar bir ideoloji körü. Rumlar, Türkleri adanın ucundan denize dökmek adayı fethetmek istiyorlar.

Geçmişe bir bakalım

Kıbrıs’ta benimde yakından tanıdığım bir Türk kahramanı vardı. Rauf Denktaş... Rum’u, palikaryayı bilen, dünyayı bilen bir ada Cumhurbaşkanı. Destansı bir Kıbrıs mücadelesi vardı. Hayatını KKTC’ye adadı. Yani şimdi AKP’den birileri şiirler okuyarak onu ön plana çıkarıyor, hakkını veriyor ama! Ona yaptıkları haksızlıkları da unutmamak gerek! Adamı adanın liderliğinden almak için yapmadıkları kalmadı. Hayattan bezdirdiler. Ergenekon kumpasının lideri bile yaptılar. Öte yandan Mustafa Akıncı kimin zamanında kimin desteği ile seçildi? Ak Parti iktidarının. Bunları da bir kenara yazalım. Sonra Kıbrıs’ın geçmişine bir bakalım Akıncı hainin unuttuğu! Kıbrıs Barış Harekâtının öncesinde Kıbrıs’ta resmen bir soykırım vardı. Ada insanın yok edilmesi köle olarak parya olarak kullanılması vardı. Rumlarla aynı kahvehanede oturamıyor, malları gasp ediliyor, mahalle arasında bile gezemiyor, çocuklarını istedikleri okula kayıt bile yaptıramıyorlardı. Her şeyleri ellerinden alınmıştı adeta. Biraz diklenen tehlikeli olarak görülenler Yunan derin devleti ve fanatik Rumlar tarafından yok ediliyordu. Adanın son zamanlarında adeta bir soykırım başlamıştı. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ada insanı TC sayesinde o karanlık günlerden bu günlere geldi işte. İdeoloji körü, Türkiye’ye aidiyet bağı olmayan bu hain bunu görmüyor. İşin kötü tarafı Rumlarla müzakereleri de bu adam yönetiyor!

Ne yapılmalı?

Öncelikle ada insanları arasında ikilik yaratan bu 50 bin kişiye verilen, KKTC nüfus kâğıtları kaldırılmalı. Kıbrıs’a faydalı olacak milliyetçi Başbakan ve Cumhurbaşkanları destelenmeli. Kıbrıs eğitim sistemi çok önemli. Eğitim sisteminde Türk tarihinden, Türklük şuurundan milli beraberlik vurgusu yapacak yazılımlardan eser yok. Türkiye ve Türk tarihi ile aidiyet bağı sağlayacak müfredatlar eğitim kitaplarına konulmalı. Kendilerine göre tarih ve eğitim sistemi geliştirmişler. Bu da ada insanının biliçlenmesini, Türkiye olmayınca, Anadolu olmayınca Rumların onları bir dakikada lime lime edeceğinden pek haberleri yok gibi. Tek düşünceleri var; “Türkler gitsin. Ada bize kalsın. Rumla biz bir şekilde anlaşırız”. AB’ye girelim. Karun gibi yaşayalım. Sonra ne olursa olsun önemli değil” Ama böyle bir dünya yok maalesef!