Irak Türkmenleri bugün artık maalesef, bölünmüş büyük bir aile durumundadır. Birçoğu belki de gurbet diyarlarında son nefesini verecektir. Ancak gittikleri yerlerde ata yurduna karşı derin bir hasreti de yıllardır bağırlarında bir kor gibi taşımaktalar. Aşağıdaki hoyrat gurbet diyarlarındaki her gününü tek tek öğüten birçok Türkmen’in ortak duygusunu yansıtır:
Sene Kerkük
İl Kerkük sene Kerkük
And olsun Türklüġüme
He dönnüġ sene Kerkük
Aşağıdaki mani de hasretin son raddesine gelmiş bir Türkmen’in, duygularını içli ve samimi bir tonda mısralara döktüğünü gösteriyor:
Ax Kerkük’e gėtseydim
Ḳonca gülün derseydim
O mubarek torpaġı
Öpüp sonra ölseydim
Şu iki manide de Kerkük'e aşk derecesinde duyulan sevginin, insanları her türlü nimetten hatta, hayattan dahi vazgeçmeyi göze alacak hâle getirdiği görülür:
Kerkük yurdumun adı
Gėvlimde var muradı
Bes içinde yaşıyım
İstemem ekmek zâdı
Ax Kerkük üz aġ Kerkük
Her zaman üz aġ Kerkük
Ölseydim düşmeseydim
Men sennen uzax Kerkük
Kerkük'e duyulan muhabbet bazen coşkun duygulara sebep olur ve bu coşkunluk mısralara mübalağalı ifadeler şeklinde yansır:
Men Ḳala’dı
Girdiġim men Ḳala’dı
Kerkük’ten ayrılanı
Üregim manqaladı (Hamit Kevser)
Ḳan coşar
Ḳanaradan qan coşar
Kerkük’ü yadlıyandam
Gözde yıġlar ḳan coşar
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi hoyratlar yalnızca Kerküklülerin değil, bütün Irak Türkmenlerinin ortak sesi, ortak gönül sızısıdır. Şu iki hoyrat, Kerkük’ten alınarak Erbil’e bağlanan Altunköprü ilçesinin hasretiyle yanıp tutuşan iki Köprülü’nün hicran yüklü feryatlarıdır:
Altunköprü havası
Sarı qavın mėyvesi
Ġurbette yüz il qalsam
Baştan çıxmaz sėvdası (Selahattin Bayraktar)
Gönlü dert dolan menem
Yanan yıḫılan menem
Geceler Köpri diye
Çaġırram nenem nenem (Sadun Köprülü)
1920’de Telaferliler İngiliz işgal kuvvetlerine karşı büyük bir direniş göstermiş; birçok İngiliz askerini ve subayını öldürmüşlerdir; ancak kahraman Telafer halkına bunun bedeli çok ağır ödenmiştir. Nitekim Telaferliler, daha sonra takviye alarak gelen İngiliz kuvvetlerinin ağır silahlarına daha fazla karşı geçemeyeceklerini anlayınca dağlık bölgeye çekilmişlerdir. Telafer’i savunmasız bulan İngilizler pek çok evi top ateşiyle yıkmış, Telaferlilerin zahire ambarlarını ateşe vermiş, kasaba halkı da üç ay kadar dağlarda, zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye mecbur kalmıştır. Bu süreçte çok sayıda Telaferli can vererek şehit düşmüştür. Bu hadiseye halk arasında “Kaçkaç” denmiştir. Aşağıdaki hoyrat bu hadisenin ardından evinden yuvasından olan bir Telaferli Nin duygularını yansıtır:
Telafer’di kentimiz
Su tutmuyu bendimiz
Telafer’den çıḫalı
Solıptı gül benzimiz
2. Dindirilemeyen Kerkük hasretinin hayal kırıklığına dönüştüğü mâni ve hoyratlar:
Uzun yıllar gurbette kalan insanların yurduna olan hasretinin bir zaman sonra dinmesi beklenir. Ancak, baba ocağının kokusunu bir kere alan Kerküklü için durum hiç de kolay değildir. 1930'lu yıllarda, Irak Anayasası ve kanunlarına rağmen, Türkmenlerin Türkçeyle eğitim almaları Krallık rejimi tarafından engellenmiş; birçok Türkmen aydını da bu kararı protesto etmiştir. Bunlardan biri de ünlü şair Nazım Refik Koçak’tır. Koçak gerek bu hadise karşısında aldığı tavırla gerek M. Kemal Paşa'ya ithafen yazmış olduğu “Yurdumun Derdi” şiiriyle yönetimin şimşeklerini üzerine çekmiş ve birçok kere Irak'ın güney illerine sürülmüştür. Hatta, Kerkük Nüfus Müdürü iken kendisine bir sürgün cezası daha verilmiş; ancak Hakk’a yürümesi bu cezanın uygulanmasını imkânsız kılmıştır Bu yürekli Türkmen şairi hem Kerkük’ün hem de kendisinin içine düşürüldüğü durumu ve bundan hâsıl olan hayal kırıklığını aşağıdaki mâni ile anlatır:
Gel gör ne barbad oldum
Özyurdımda yad oldum
Düştüm kara günlere
Yaman dilde yad oldum (N. Refik Koçak)
Şu anonim mani de yurdundan ayrı düşen bir Türkmen'in hayal kırıklığının artık karamsarlığa dönüştüğünü gösteriyor:
Kerkük Musul Horasan
Gėtti daha görmesen
Yatanda ḫayal eyle
Belki dişte göresen
Gurbet zehrini Danimarka’da yudumlamış olan Abdurrahman Bayatlı da duygularını gayet sanatlı bir üslupla şu hoyratın mısralarına dökerek ferahlamaya çalışmış:
Sar ayıġam
Yaramı sar, ayıġam
Bir yurt nasibim oldu
Köşkü ġem, sarayı ġem (Abdurrahman Bayatlı)
3. Kerkük'e sahip çıkma duygusuyla söylenmiş mâni ve hoyratlar:
Kerkük'ün altı Ḫasa
Hasa batmıştır yasa
Gülşenim külxan oldu
Yad ayaḫ basa basa (Osman Mazlum)
Kerkük'üm maḫmur Kerkük
Tarixte meşhur Kerkük
Bârını yadlar yiri
Baġvanı maġdur Kerkük (Osman Mazlum)
Gez arxâyın
Gez dolaş gez arxâyın
Kimsesiz Kerkük’ümde
Yüzlerce gezer xayın (Sadun Köprülü)