Dilini tutmayan kimse, ağızından kaçırdığı laflar için gündüz nedametle ellerini ovuşturur, gece de kaygı ve tasadan uyku tutmayıp yatağında döner durur.
Dili mahzun olanın kalbi mahzun olmaz.
Dili uzun olanın ömrü kısa olur.
Hiç kimseye sırrını verme;  meğer ki her bakımdan emniyetli ve her emaneti korumaya liyakatli bir adam ola... (Şeyh Sadi Şirazi)
*
ALAY ve ŞAKADAN SAKINMAK:

Basiret sahibi ve ihtiyatlı diye o kimseye derim ki, daima ciddiyet üzere olur ve kimseyle alay etmeye, şakalaşmaya meyl etmez.
Mizahı ve şaklabanlığı kendisine huy edinen kimse vakar kalır mı? Hiç mizahla vakar bir arada barınabilir mi?
Ve hiç vakur insanla şaklaban bir olabilir mi?
Alay edip, şaka söylerken ağzından öyle kelimeler çıkar ki, seni günaha sokar; karşındaki dostunsa kalbine kin tohumu eker, yok eğer emriniz altındakilerden biri ise onun nazarında kadr-ü kıymetten düşersin ve muhabbetin azalır. Bütün bunlara rağmen hala latife diyorsan, eyvahlar olsun sana!
A zevzek! 
Eğer şakada olan mahzurları bilseydin, bütün terk ederek seni bundan men etmek isteyenlere itaat eder ve bir daha mizah yollu sözleri ağzına almazdın.
Şakalaşıp, latife ederken karşıdaki herifin gülmesi hoşuna mı gidiyor? Bilmiyor musun ki, o bu gülmesiyle seni rüsvay ediyor. Ne kadar gülünç olduğunu elaleme ilan ediyor.
Bu hal ise ancak aklı kıt ahlaksızlara yaraşır.
(Gülistan, Şeyh Sadi Şirazi)

BİR AYET:

Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. (Nisa, 4/29)

BİR HADİS:

Hasetten sakının çünkü ateşin odunu yaktığı gibi, haset de iyi amelleri bitirir. (Ebu Davud)