Depremden sonra çadır sattığı iddialarıyla eleştirilen Kızılay Başkanı Kerem Kınık, istifasının istenmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Kerem Kınık, Hürriyet yazarı Hande Fırat'ın sorularını cevapladı. Fırat'ın yazısından bir bölüm şöyle:

Kısacası Kızılay’ın tüzüğü ortada... Ortada ama tartışmayı körükleyen iki soru var:

- Tüzüğü bilen ya da bilmeyenler olabilir ama büyük felaketin ortasında niye çadır sattı?

- Depolardaki çadır stok görüntüleri gerçek mi?

Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ı aradım. Önce şu bilgileri paylaştı:

“- Kızılay kâr amaçlı çadır satmıyor. Ancak çadır maliyetinin yerine konması gerekiyor.

- Kızılay Derneği de çadırları maliyeti parasına Kızılay Çadır ve Tekstil’den alıyor.

- Bu kapsamda dernek tarafından alınan 54 bin çadır Kızılay’ın yurt genelindeki depolarında bulunuyordu. Yerleri ve adetleri zaten AFAD’a bildirilmişti. Sonrasında 20 bin çadır daha tedarik edilerek AFAD’a toplam 74 bin çadır verildi.

- Türkiye Afet Müdahale Planı’na göre Kızılay çadır konusunda AFAD’ın koordinasyonuna bağlı. AFAD barınmadan sorumlu olduğu için çadırlar ya AFAD’a teslim ediliyor ya da kurulmasını istediği yere götürülerek kuruluyor.

- Aynı plana göre Kızılay yemekten sorumlu. 2.5 milyon depremzedeye, illerde ve ilçelerde üç öğün yemek veriliyor.

- Gerçek değil. O görüntüler Trakya depolarından yükleme yapılmadan önce çekilmiş.

- Depoların son halini yani bomboş olduğunu sosyal medya hesabımdan paylaştım.

- Kızılay’a bağlı ve derneğin de satın aldığı şirket, çadır satmak zorunda. Çadır üretiminin bir maliyeti var. Bu maliyeti karşılamak zorundayız. Biz bir derneğiz. Aksi halde kamu zararı olur.

- Derneğin satın aldığı çadırların parası ile de yeni çadırlar üretiliyor. Kızılay Çadır ve Tekstil şu an tam kapasite çalışarak günde yaklaşık bin çadır üretiyor ve üretilen her çadır AFAD’a gidiyor.

- Şu an depolarımızda sıfır çadır var.”

Kendisine bu kadar tepki varken, vicdanının rahat olup olmadığını, istifa edip etmeyeceğini de sordum. Kerem Kınık’ın yanıtı şu oldu:

“- Seçilmiş bir isim olarak görev yapıyorum.

- Ortaya böyle bir başarı konulmuşken goygoycuların lafı ile hareket etmem.”

AHBAP’a maliyetine satılan çadırlar aslında Birleşmiş Milletler’in bir siparişi üzerine dikilmiş. Sonrasını Kınık şöyle anlattı:

“- BM’nin ihtiyacı olmayınca da bir süredir bu çadırlar depoda bekliyorlardı.

- Çadırlar AFAD’ın şartnamesini karşılamıyordu, örneğin üzerinde logo bulunmuyordu.

- AHBAP isteyince biz de onlara maliyetine sattık, sonuçta Kızılay’a bağış yapmış oldu. Şirket bu para ile kumaş alarak üretimine devam ediyor.”

Tüm bu açıklamalara rağmen, akıllarda sorular kalır. Kalır, çünkü “AFAD şartnamesi nedir ya da logo şart mıdır?” sorusu da, “Felaketin ortasında çadır satmak şart mıydı?” sorusu da akılları karıştırır. Türkiye Afet Yönetimi Yönetmeliği’nin de Kızılay’ın tüzüğünün de bu felaketten dersler çıkarılarak gözden geçirilmesinde fayda vardır. Bu arada tüzüğünde özerk, bağımsız ve tarafsız bir organizasyon olarak tarif edilen Kızılay’ın yine tüzüğüne göre Onursal Başkanı, Cumhurbaşkanı... Kısacası Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile eksiklikler, aksaklıklar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.
 

Editör: Grlyrtts