Koronavirüs günlerinde vatandaşların gözü kulağı hem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'da, hem de Koronavirüs Bilim Kurulu'nda.

Özellikle de Bilim Kurulu'ndaki profesörler artık şöhret oldu.

Televizyonlarda gece gündüz yapılan haber programlarında sürekli Bilim Kurulu'ndaki profesörlerden birileri var. Kanal kanal geziyorlar.

Dolayısıyla herkesin gözü kulağı onlarda. Söyleyeceklekleri çok önemseniyor. Ağızlarından çıkan her kelime bir köşeye not ediliyor.

"Şunu yapmayın" diyorlar, milyonlarca insan yapmıyor.

"Şunu yapın" diyorlar, milyonlarca insan yapmıyor.

Ama artık öyle açıklamalar yapmaya başladılar ki; insanların da kafası karışıyor.

Örneğin; maske...

Salgının başlamasıyla birlikte hayatımıza girdi maske. "Takalım mı, takmayalım mı?" derken Bilim Kurulu'ndaki profesörler dediler ki;

"Sadece hasta olanlar taksın! Hasta olmayan takmasın. Zaten hasta olmayanın takması hem gereksiz, hem zararlı!"

İnsanlar da takmadı.

Aradan bir ay bile geçmemişti ki bu kez olay değişti. Bilim Kurulu, "Herkes takmalı" dedi. Neredeyse maskesiz sokağa çıkmak yasaklandı. 

Daha bunun gibi çok örnek var.

Hatta zaman zaman aynı programa katılan iki profesörün bazı konularda anlaşamayıp, tartıştıkları görülüyor.

C vitamini yararlı mı, zararlı mı?

Açık havada da maske takılmalı mı?

Virüs havada asılı kalır mı?

Nereden geçer, nereden geçmez?

Gözler yine de Bilim Kurulu'nda... 

İnsanlar ne yapmalı?