Hürriyet'ten Fulya Soybaş'ın haberine göre; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş verilere göre birçok bölgede virüsün İngiliz varyantının yüzde 50-60 oranında hakim hale geldiğini belirterek "Korkum bundan sonra Brezilya ve Güney Afrika varyantlarının da hakim hale gelmesi ki işte o zaman sıkıntı daha da büyür. Şu an uygulanan bölgesel kararlar, yaşamı aktif hale getirmek adına mantıklı. Ancak görüntü şu ki bizler bu açılmayı bir başıboşluk, sorumsuzluk, büyük bir rahatlama gibi algıladık. Biliyorum, herkes yorgun. Hem sağlık çalışanları hem vatandaşlar. Ama kaderimiz de kendi elimizde. Böyle giderse yaz beklenenden daha kötü geçecek. Artış devam ederse birkaç haftaya birçok şehir kapanabilir. Çekya, İtalya tamamen kapandı" hatırlatmasını yapıyor.

KARTOPU GİBİ BÜYÜYOR

Prof. Dr. Dökmetaş kendimiz için değilse bile sevdiklerimizi korumak adına önlem alınması gerektiğini belirterek, şöyle devam ediyor: "Normalde virüse yakalananların karantina süresini 10-14 gün arası öneriyorduk. Şimdi, İngiliz varyantı nedeniyle, hastaları negatife dönene kadar taburcu etmiyoruz. Önlemler alınıyor ancak her şey tozpembe değil. Hala bir tünelin içindeyiz. Virüs, 30-40 yaş arasında etkili olmaya başladı. Bu durum ileri yaşta olanların aşılanmış ya da virüslerin gençler üzerinde daha aktif olmasından kaynaklı olabilir. 'Normal virüse göre semptomlar daha hafif' dediğimizde yanlış anlaşılıyor. Sonuçta virüsün kime ne kadar, nasıl etki edeceğini kestirmek güç!"

TEDBİRİ BIRAKMAYIN

"Zorunlu değilse dışarı çıkmayın. Evde karantina uygulayın. Dışarı çıkıyorsanız kısa sürede geri dönün. Maske-mesafe ve temizliğe dikkat edin. Kapalı ortamlardan uzak durmaya çalışın. Zorundaysanız işinizi halledip çıkın. Kafeye mi gittiniz? Bir kahve içip ayrılın. Saatlerce oturmayın. Hele de bodrum katlarda, havasız ortamlara maskenizi dahi çıkarmayın. Kapalı alanda hizmet veren işletmeler havalandırmaya önem vermeli. Dış ortamda bulaş riski daha az ama mesafe de en az 2 metre olmalı. 2-3 maskeye gerek yok. Tek maske, düzgünse yeteri kadar korur. Sımsıkı kapalı alanlarda ise çift maske takılabilir. Vaka sayısı 20 binleri geçti. Artış, kartopu gibi büyüyor. Rakamlar ancak iyi tedbirlerle düşer."

BİRÇOK ŞEHİR YENİDEN KAPANABİLİR

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş verilere göre birçok bölgede virüsün İngiliz varyantının yüzde 50-60 oranında hakim hale geldiğini belirterek "Korkum bundan sonra Brezilya ve Güney Afrika varyantlarının da hakim hale gelmesi ki işte o zaman sıkıntı daha da büyür. Şu an uygulanan bölgesel kararlar, yaşamı aktif hale getirmek adına mantıklı. Ancak görüntü şu ki bizler bu açılmayı bir başıboşluk, sorumsuzluk, büyük bir rahatlama gibi algıladık. Biliyorum, herkes yorgun. Hem sağlık çalışanları hem vatandaşlar. Ama kaderimiz de kendi elimizde. Böyle giderse yaz beklenenden daha kötü geçecek. Artış devam ederse birkaç haftaya birçok şehir kapanabilir. Çekya, İtalya tamamen kapandı" hatırlatmasını yapıyor.

BİR SORU BİR CEVAP

YENİ SERVİSLER AÇILIYOR

Soru: Şu an için hastanelerde tablo nedir?

Cevap: Servisi olmayan hastanelerde bile 2-3 COVID-19 servisi açıldı. Daha geçen ay 20-30 olan hasta sayısı 100'e çıktı. Lütfen aşıdan kaçmayın, mutlaka olun. Hiçbir yan etkisi yok. Ayrıca, 'Aşı oldum bana bir şey olmaz' da demeyin. Tedbirlere devam. Devletin de aşılamaya önem vermesi şart! Daha fazla aşı tedarik edilerek aşılamayı hızlandırmamız lazım. Hatta tüm işleri bırakıp aşılama yapmalıyız. Gençlerin de bir an önce aşılanmaya başlanması lazım.

İNGİLİZ MUTASYONU 400 BİNLER CİVARINDA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mutasyonun yayıldığını, 76 ilde toplam 41 bin 488 İngiltere mutantının görüldüğünü açıklamıştı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise mutant virüslü vakaların sadece 10'da 1'inin tespit edilebildiğini belirtiyor. Bu da demek oluyor ki Türkiye'de 400 binler civarında İngiliz mutasyonu var. Peki bu mutasyonun yayılmasını engellemek için ne yapmak gerekli? Prof. Dr. Ceyhan, "Mutant virüs en çok nerede görülüyorsa o bölgenin diğer bölgelerle ilişkisi kısıtlanabilir. Zira, virüs taşıyan ancak bundan haberi olmayan insanlar seyahat ediyor ve virüsü bir yerden diğerine taşıyor. Siz durumu fark edip hemen önlem alsanız da çok geç kalınmış olunuyor" diyor ve önerisini şöyle detaylandırıyor: "Özellikle mutasyonun yoğun olduğu illere giriş çıkışlar kontrollü olmalı. İşiniz varsa ve o işi belgeliyorsanız, özel izinle, test yaptırarak gidebilirsiniz ama seyahat, gezme, ziyaret amaçlı gidişlerin mutasyonun yoğun olduğu yerler için kısıtlanması lazım. Herkes yorgun ancak 'Virüs her yerde artıyor' diye düşünülmeli. İl bazında önlemler alarak salgını kontrol edebilmiş bir ülke yok."

ÇOCUKLARA DİKKAT

Prof. Dr. Ceyhan, bazı ülkelerin mutant virüse yakalananların küçük yaşta çocuklar olduğunun rapor edildiğini belirterek, "Özellikle 0-9 yaş grubunda çocuklarda vaka sayılarında artış olduğu saptandı. Yani mutant virüsler orijinal virüste olduğu kadar yaşlı kişileri değil, daha genç kişileri etkiliyor. Daha mutant virüs ortada yokken aşı firmaları üretim kapasitelerini açıklıyordu ama işin içine girince o kadar yüksek dozlu aşı üretemiyorlar. Bu arada mutasyon çıkıp yayılmaya başlayınca, bazı firmalar üretim kapasitelerini mutant virüse yönlendirmeye başladı. Benim tahminim aylar içinde bulaşma hızındaki farklılık nedeniyle mutant virüsler orijinal virüsün yerini alacak" diyor.