Türkiye'de koronavirüs vakalarında rekor üstüne rekor kırılırken, gözler bugün önce Koronavirüs Bilim Kurulu'nda, ardından da Hükümet Kabinesi'nde olacak.

Türkiye'de son 24 saatte 294 bin 274 Kovid-19 testi yapıldı, 50 bin 678 kişinin testi pozitif çıktı, 237 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 548 oldu.

Son 24 saatte 30 bin 194 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 3 milyon 331 bin 411'e yükseldi.

Toplam test sayısı 41 milyon 591 bin 854'e ulaştı, vaka sayısı 3 milyon 849 bin 11, vefat sayısı 33 bin 939, ağır hasta sayısı 2 bin 824 oldu.

Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,1, yatak doluluk oranı yüzde 55,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66,5, ventilatör doluluk oranı yüzde 33, ortalama temaslı tespit süresi 9 saat, filyasyon oranı yüzde 99,9 olarak kayda geçti.

Vaka sayılarında artıştan sonra gözler Bilim Kurulu'na çevrildi.

Bilim Kurulu'nda tedbirlerin sıkılaştırılması gündeme gelecek. Bunların arasında en önemlisi de Ramazan ayında kapanma var. Bunun Bayram'a da sarkıtılması düşünülüyor.

Bilim Kurulu'nun önerileri daha sonra toplanacak olan Kabine'de ele alınacak ve kesinlik kazanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacak.

İtfaiye etkisi yaratır ama

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu toplantı öncesi Hürriyet'teki köşesinde konuyla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Müftüoğlu'nun bugünkü yazısındaki o bölüm şöyle:

"Şunu iyi bilelim: 4 haftalık tam bir kapanmanın mevcut yangını kontrol altına almada tam bir “itfaiye etkisi” sağlayacağı kesindir.

Ne var ki 4 hafta süreyle uygulanması zorunlu olan böyle bir tam kapanmanın da bize yetmeyeceğini bilmeli. O dört haftalık tam kapanmadan sonra da en az 3-4 hafta sürecek bir “kademeli açılma” sürecinin de bizi bekleyebileceğini bir kenara not etmeliyiz. Ayrıca içinde bulunduğumuz şartlar ne “ekonomik” ne de “sosyal” olarak zaten tam bir kapanmaya imkân vermiyor. Bu nedenle de “olmayacak duaya amin demeyi” bir kenara bırakıp “uygulanabilecek çözümler”e bakmamızda fayda var. İşte tam da bu noktada “Mademki tam ‘kapanma’ olmuyor, bari ‘kapatma’ sürecini devreye sokalım” alternatifini tartışmamızda fayda var. NETİCE ŞUDUR: Kanaatime göre Ramazan ayı ve onu takip eden bayram süresince etkili ve akılcı bir “kapatma” organizasyonu şu anda bize en uygun çözüm gibi görünüyor."

Editör: Haber Merkezi