Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, hem koronavirüs aşısı, hem de kısıtlamaların bitmesi konusunda açıklamalarda bulundu.

Kara'nın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

AŞI: Bizim aşıyı kabul oranımız çok yüksek; Türkiye aşıyı kabul eden bir kültüre sahip. Zaten çocukluk çağında çok ciddi bir alt yapımız vardı. Biz hiçbir aksama olmadan pandemi döneminde bile yaklaşık 1 milyon 400 bin çocuğumuzu 13 defa eksiksiz aşılayabildik. Böyle bir özelliğe sahip olunca bundan sonraki gelen aşılamada da bakanlığın da alt yapısıyla kısa sürede büyük bir başarı elde edildi. Bununla beraber dünyanın birkaç haftada ulaştığı rakamlara Türkiye neredeyse birkaç günde ulaşabildi. Vatandaşımızın da burada düzenli, istekli olması, randevusunu alıp uygulamaya gitmesi büyük bir başarıyı getirdi. Buradaki en önemli basamak ise aşılama süreci içerisinde de aşıların devamlılığının olması. Bizim kendi aşımızı üretiyor olmamız büyük bir avantaj. Ancak Türkiye şu anda planladığı şekilde kalan aşıları da temin edebilirse 50 milyon doza yakın olarak inaktif aşı ve ciddi oranda mRNA aşısıyla aşılamada çok ciddi bir başarıyı elde edecek gibi görünüyor

Mutant virüsün daha kolay bulaşan virüs olduğunu düşündüğümüz zaman yani karşımızdakinin daha hızlı hareket edip, koşabildiği bir durumda bizim rakamımız da yüzde 60 değil, yüzde 75'e 80’e çıkması gerekecek. Planladığımız şekilde devam edebilirsek mart sonu, nisan gibi genel anlamda bir yüksek aşılamaya ulaşıp, toplum içerisinde kayıplarımızın azaldığı, hastane yükümüzün azaldığı bir dönemi görebiliriz. Yerli aşılarımızın da üretim zamanlarını değerlendirdiğimizde yaz aylarında genel bir rahatlamamız olabilir; ama bu virüsün mevsimsel özellik kazanma ihtimalini, diğer ülkelerde de var olacağını düşündüğümüzde önümüzdeki kış için tekrar bizim hazırlıklı olmamız gerektiği, belki o dönemde bir doz veya iki doz aşıyı özellikle riski olanların olması gerektiğini söylemek gerekecek.

NE ZAMAN RAHATLARIZ: Planladığımız şekilde devam edebilirsek mart sonu, nisan gibi genel anlamda bir yüksek aşılamaya ulaşıp, toplum içerisinde kayıplarımızın azaldığı, hastane yükümüzün azaldığı bir dönemi görebiliriz. Yaz aylarında genel bir rahatlamamız olabilir; ama bu virüsün mevsimsel özellik kazanma ihtimalini, diğer ülkelerde de var olacağını düşündüğümüzde, önümüzdeki kış için tekrar bizim hazırlıklı olmamız gerektiği, belki o dönemde bir doz veya iki doz aşıyı özellikle riski olanların olması gerektiğini söylemek gerekecek.

Editör: Haber Merkezi