Ipsos, Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin ardından "Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması" çalışmalarını başlattı. 11 Mart'tan sonra her hafta yapılan bu araştırmalarla vatandaşların konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koyan kamuoyu araştırma şirketi, hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımalarını düzenli olarak takip ediyor.

AA'nın haberine göre, şirketin yaptığı araştırmanın 14. döneminden verilerle hazırlanan derlemede, Türkiye kamuoyu nezdinde, "Salgınla Mücadelede En Başarılı ve Başarısız Ülkeler", "Salgınla ilgili İyimserlik Düzeyimiz", "Salgın Döneminde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" başlıklı konular değerlendirildi.

Salgın nedeniyle internet üzerinden 800 kişiyle yapılan araştırmada gündemde olan 9 ülkenin salgınla mücadeleyi yönetme performansı Ipsos tarafından kamuoyuna soruldu. Araştırmanın sonucunda kamuoyu nezdinde karnesi en iyi olan ülkeler arasında Türkiye yüzde 39 ile birinci, Güney Kore ise yüzde 37 ile ikinci oldu.

Araştırmada en zayıf ülke ise Amerika Birleşik Devletleri çıktı. Araştırmaya katılan her 10 kişiden 7'si ABD'nin salgınla mücadeledeki performansının kötü olduğunu düşünüyor. ABD'yi İtalya takip ediyor.

Haziran ayının başından itibaren başlayan normalleşme takvimiyle beraber kamusal tedbirlerin büyük bölümü kaldırıldı, kişisel tedbirlerin ise bir kısmı esnetilmeye başlandı. Araştırmaya göre vatandaşlar, "yeni normal hayata" geçiş yaparken gelecek döneme dair iyimser bir beklentiye sahip değil. Araştırmanın sonuçlarına göre kamuoyunun sadece üçte biri salgınla mücadelede zor günlerin geride kaldığını düşünüyor, yarısı daha zor günlerin kendilerini beklediği kanısında. Araştırmada kötümser beklentinin özellikle en üst ve en alt sosyoekonomik statüden bireyler arasında daha yaygın olduğu görülüyor.

Araştırmada salgının ilk döneminde hissedilen endişenin yerini çoğu bireyde yorgunluğa bıraktığı görülüyor. Bu yorgunluk duygusu kadınlarda daha yaygın. Bugün kadınların yüzde 66'sı yorgun hissederken, bu oran erkeklerde yüzde 47 seviyesinde.

Ipsos'un Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sidar Gedik, araştırmanın sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gedik, bu araştırmada hem Türkiye'nin hem de diğer ülkelerin koronavirüsle mücadeledeki performanslarını sorguladıklarını söyledi.

Araştırmada, Türkiye'nin en başarılı ülke çıktığını belirten Gedik, şunları kaydetti: "Çeşitli başarılarını gördüğümüz kendi devletimiz bu araştırmada en başarılı olarak değerlendiriliyor. Özellikle sağlık çalışanlarımızın ve Sağlık Bakanlığımızın çok yüksek bir performansı var. Araştırmanın başında beri hem sağlık çalışanlarını hem de sağlık Bakanlığımızı başarılı bulanların oranı yüzde 90'ların altına düşmedi. Yüzde 95'leri gördüğü de oldu önceki dönemlerde. Bizim ülkemizdeki vatandaşlar çok ciddi şekilde diğer ülkelerdeki durumu da takip ediyorlar. Herkesin takip ettiği ve farkında olduğu şey, Güney Kore'nin çok başarılı olduğu. Nüfusuyla karşılaştırıldığında virüsü çok ciddi başarılı rakamlarda tutabildiği görüldü. Batı Avrupa ülkelerinden özellikle İtalya ve İspanya'nın ve son olarak da Amerika Birleşik Devletleri'nin ve Brezilya'nın virüsle ilgili yaşadıkları büyük problemleri yakından görüyoruz ve gözlemliyorum. Halkımız aslında bu ülkelerde yaşanan problemlerin de farkında. Ve onları da başarısız buldular."

Gedik, Türkiye'de vatandaşların maske takma konusunda çok duyarlı olduklarını, 10 kişiden 9'unun maske taktığını belirterek, salgından önce de kültürel olarak hijyenin toplumda var olduğu ve bu konuda duyarlılığını daha da arttığını ifade etti.

Toplumun, sosyal mesafe konusuna ise yeteri kadar riayet etmediğini anlatan Gedik, "Mesafe konusu, en ciddi şekilde eğilmemiz gereken konu. Mesafeye uymayan birini uyarmada çekinme halen var olan bir şey. İnsanların yüzde 25'i mesafeye uymayan birini uyarmakta çekineceğini belirtiyor. Aslında sosyal mesafe de maske ve temizlik kadar önemli bir konu" dedi.


Koronavirüs Salgını ve Toplum Kamuoyu Araştırması'nda salgın sürecinde kadın ve erkekler arasında işsiz kalma, gelir kaybı, hane içi ve hane dışı artan görev ve sorumluluklar gibi konuları da vatandaşlara sorduklarını aktaran Gedik, şunları kaydetti: "Araştırmayı ilk yaptığımızdan beri, tehlikenin ilk farkına varan, ilk reaksiyonu gösteren hep kadınlarımız oldu. İlk başlarda erkekler arasında endişelilik oranı yüzde 70'ti. Kadınlarda bu oran yüzde 90'dı. Sonradan erkeklerde yüzde 90 seviyesine geldi. 20 yaş altının ve 65 yaş üstünün sürekli evde kaldığı dönemde kadınların üzerine çok büyük bir yük bindi. Çocuklar da evdeydi. Eğitim de uzaktan yürütüldü. Kadınların evdeki işi geçmişe göre tabii ki çok attı. Bunun yarattığı bir yorgunluk hissi var kadınlar üzerinde. Araştırmamızda çıkan enteresan nokta ise erkeklerin bunun çok farkında olmadıkları. Hatta erkeklerin bazıları, kadınlardan çok erkeklerin üzerindeki yükün arttığını bile düşünüyor. Çalışan kadınlar, eğer evden de çalışmaya devam ettikleri bir durum varsa onlar için durum daha da zorlaştı. Bir yandan evden çalışmak zorunda olup da bir yandan evde kalma nedeniyle ev işlerinin artması yüzünden çalışan kadınların çok daha farklı bir yükle karşılaştıklarını söylemek mümkün."