Semra Uçar, yaptığı açıklamada, hasta sayılarının pik yaptığı ve yoğun çalıştıkları dönemde Kovid-19'a yakalandığını söyledi.

Hafif bir boğaz ağrısı şikayetiyle yaptırdığı testin pozitif çıktığını ifade eden Uçar, aldığı sonuçla ilk aklına gelenin 21 ve 14 yaşındaki çocukları olduğunu belirtti.

Uçar, evde izolasyonda kaldığı dönemde şiddetli sırt ağrılarıyla dayanılmaz acı çektiğini vurgulayarak şunları anlattı:

"İnanılmaz bel ve sırt ağrılarım oldu. Ateşim olmadı ama 7'nci günün sonunda ayaklarıma basamamaya başladım. Kızım elimden tutarak beni yürüttü çünkü topuklarımı hiç hissetmiyordum. İlk öğrendiğimde 'Acaba ben de yoğun bakımda gördüğüm hastalar gibi olacak mıyım, solunum yetmezliğine girecek miyim?' diye çok korktum. Kızımın arada bir gece odama maskeli bir şekilde gelip 'Annem nefes alıyor mu almıyor mu?' diye kontrol ettiğini biliyorum. Çok korkmuş onlar da. O süreçte çocuklarım da psikolojik olarak perişan oldu. Bıçak saplar gibi tarifi imkansız sırt ve topuk ağrılarım oldu. Hiç daha önce böyle bir ağrı yaşamadım."

Hastalığın hafife alınmamasını isteyen Uçar, herkesin maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymasını istedi.

'Yattığım yerde her kemiğim, her hücrem ağrıyordu'

Acil servis sorumlu hemşiresi Hatice Karal Özbek de salgın süresince çalıştıkları bölümün yükünün çok fazla olduğunu ve yoğun bir mesai yürüttüklerini ifade etti.

Hastalığın çok fazla arttığı, 'nefes almadan' çalıştıkları dönemde hafif bir göğüs ağrısı şikayetiyle yaptırdığı testin pozitif çıktığını belirten Özbek, hemen evde ayrı bir odada kendini izole ettiğini ve tedavisine başlandığını dile getirdi.

Özbek, testinin pozitif çıkmasının ardından ilk 5 gün ateşinin çok yükseldiğini aktararak "Çok ciddi ateşim oldu. Halüsinasyon bile gördüm. Çok ciddi sıkıntılı bir dönemdi. Yattığım yerde her kemiğim, her hücrem ağrıyordu. İnanılmaz bir sırt ağrısı vardı. Kıyafetimin etiketi bile vücuduma değdiği zaman inanılmaz bir ağrı yapıyordu. Ciddi bir kas ağrısı oluyor. Süreç gerçekten çok kötüydü" diye konuştu.

Özbek, 5 yaşındaki oğlunun ve eşinin de bu süreçten çok kötü etkilendiğini ancak ailesinden hiç kimseye hastalığı bulaştırmadığı için mutlu olduğunu anlatarak şunları kaydetti:

"O dönemde eşime, çocuğuma sarılamamak... Bir odada çaresizsiniz, ateşiniz yükseliyor, destek alamıyorsunuz. Hastalığı yalnız geçiriyorsunuz, bu çok acı bir şey. Tek başınıza atlatmak zorundasınız, bu insanı psikolojik olarak çok ciddi etkiliyor. O yüzden lütfen bu hastalığı basite almayın. Kovid-19, çok ciddi bir hastalık. Çok kötü geçiren, kaybettiğimiz arkadaşlarımız da oldu. Bu dönem bizi çok kötü yaraladı. Bizler bunu derinden yaşıyoruz. Lütfen bunları anlayın, maske, mesafe, temizlik kurallarına lütfen uyun."