Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü koronavirüs salgınına karşı uyulması gereken maske, mesafe ve temizlik tedbirlerinin son dönemde ihmal edilmesinden dolayı yaşanan vaka artışının kent genelindeki hastanelerde aşırı yoğunluğa neden olduğunu söyledi. Vaka artışının poliklinik ve yoğun bakım ünitelerinde ciddi bir yük oluşturduğunu belirten Hülagü, alınan son tedbirler ile vaka artış hızında bir düşüş yaşanmasını beklediklerini belirtti. 

"YOĞUN BAKIMA ALMAK İSTEDİĞİMİZ HASTALARI ALAMIYORUZ"

Koronavirüs aşısının kullanımına başlanmasıyla birlikte normal yaşama dönme aşamasının başlayacağını belirten Sadettin Hülagü, “Özellikle maske, mesafe ve temizlik noktasında uyum göstermediğimiz için birçok şehirde pik yaşandı. Şu anda hastanelerde bizim hastanemizde Kocaeli Üniversitesi olarak 240’a yakın koronavirüs hastası var. Üzülerek söylüyorum ki hastalarımızın yarısından fazlası 65 yaş ve üzeri. Eskiden 8- 10 günde hasta taburcu ederken şu anda 3 haftayı bulan taburcu edemediğimiz hastalar var. Şu anda ciddi bir durum oluştu o nedenle yoğun bakımlarımız dolu, normalde yoğun bakımlarda yüzde 70’in üzerine çıkıldığı zaman tam dolu sayılırdı. Durumu ağırlaşan ve yoğun bakıma almak istediğimiz hastaları şu anda alamıyoruz. Çok sıkıntı yaşıyoruz şu anda durum bu” dedi. 

"NİSAN-MAYIS AYI GİBİ TOPLUMDA ANTİKOR OLUŞMASINI BEKLİYORUZ"

Toplum bağışıklığının kazanılabilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu ifade eden Hülagü, "Şu son tedbirlerle beraber artan hasta sayısı bir miktar düşüşe geçti, inşallah bu yöntemler devam edip aşılama yöntemiyle özellikle toplumun en az yüzde 60’ının aşılanması gerekli. Daha sonra inşallah bu salgın düşüşe geçecek ve yine inşallah nisan, mayıs ayı gibi toplumda antikor oluşumu olmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

"ÇİN MALLARI KALİTESİZ, ÇİN AŞISI DA ÖYLEDİR DİYE BİR ŞEY YOK"

Toplumda koronavirüs aşısı hakkındaki tereddütlerin son derece yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Sadettin Hülagü, şöyle konuştu: 

“Çin aşısı dediğimiz aşı inaktif hale getirilmiş virüsün 4 farklı proteinine bağlı oluşturulmuş bir aşı. Buradaki aşı yöntemi çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem. ‘Çin malları çok kalitesiz, Çin aşısı da öyledir’ diye kesinlikle düşünmememiz lazım. Bunlar Dünya Sağlık Örgütü’nün ve sağlık çalışmalarını kontrol eden merkezler tarafından testleri yapılmış ve toplumsal etkinliğine inanılmış aşılar. İzin ve onay almış çalışmalar. Bu çalışmalarda da yüzde 97 oranında bir başarı var. Televizyonlarda görüyoruz bazı programlarda bilgi sahibi olmadan çok ciddi yorum yapanlar var. Bu konuda bilim insanlarına ve onların açıklamalarına güvenmek lazım. Ben de aşı çalışmalarına gönüllü olarak katıldım. Aşı ile ilgili bir tereddüdün olmaması gerektiği kanaatindeyim.” 

Editör: Haber Merkezi