03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT ADALET VE MEMLEKET İDARESİ

ADALET VE MEMLEKET İDARESİ

Nene lazım, ne diye dokuz kat gökyüzünü Kızıl Aslan'ın ayağını altına koydun?. Ona sen , izzet ayağını feleklerin üzerine koy deme; ihlas yüzünü toprağa koy de. [Öyle değil böyle söylemen lazımdı]

Ey Atabek Muhammed Saad Şah! Sana öğüdüm şu olsun:

Yüzünü taat ile eşiğe koy. Doğrular için tutulacak emin yol budur. Sen kul isen başını bu kapıya koy ve hükümdarlık tacını o sırada başından çıkar. İbadet ettiğin vakit padişahlık elbisesini çıkar; samimi, hakiki dervişler gibi niyaza başla.

Bir fakir biz zenginin önünde nasıl inliyorsa, sen de Allah'ın dergahında öyle inle ve de ki:

-İlahi! Asıl zengin sensin. Fakirleri besleyen sensin. Kudret sahibi sensin. Ben ne ülkeler fetheden, ne de emirler veren bir padişahım. Ben senin dergahının fakirlerinden birisiyim. Sen bana lütuf buyurmazsan benim elimden ne gelebilir? Hayır işlemem ve iyilik yapmam için benim elimden tut. Aksi takdirde ben kimseye bir iyilikte bulunamam ve bir hayır işleyemem...

Ey benim hükümdarım! Gündüzleri padişahlık ediyorsan, geceleri de yoksul dervişler gibi yana yakıla dualar et. Nice başı dik kimseler kapında kul köle ise de, sen başını Allah'ın dergahından kaldırma. Hak Teala'ya kulluk eden kul, kullar için ne iyi padişahtır.

HİKAYE

Gerçeği, yakın gözü ile gören büyük din adamlarından naklen şöyle deyip anlatırlar:

Allah adamlarından biri bir kaplanın üzerine oturmuş ve elinde de bir yılan tutarak sanki rahvan ata binmiş gibi gidiyordu . Birisi ona demiş ki:

-Ey Allah yolunda giden Allah adamı! Bu gittiğin yolda bana kılavuz ol; beni de götür . Sen ne yaptın ki, böyle bir yırtıcı hayvan sana tabi oldu ve adın saadet yüzüğünün taşına yazıldı?

Allah adamı ona şu cevabı vermiş:

Kaplan, yılan, fil ve akbaba bana tabi oluyorlarsa bunda şaşılacak ne var? Sen de Allah'a bağlan. O zaman görürsün ki, herkes ve her şey sana bağlı olur. Sen Allah'ın hükmüne tabi olursan;

herkes ve herşey senin hükmüne tabi olur .

Bir hükümdar Allah'ın emrini yerine getirirse, Allah da onu korur ve ona yardım eder. Cenab-ı Hakk, eğer seni seviyorsa, düşman elinde bırakması muhaldir. Tutman icap eden yol işte budur. Bu yoldan sapma. Bu yolda yürü ve muradına er . kim Sadi'nin öğüdünü beğenirse, öğüdünü tutar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *