Bi'setin 11.yılında Akabe mevkiinde İslamiyetle şereflenen altı Medineli, bir sene sonra aynı yerde buluşacaklarına dair Resul-i Ekrem Efendimize söz vermişlerdi.

İlk görüşmelerinin üzerinden bir sene geçip hac mevsimi gelince, içlerinde bir sene önce İslam'la şereflenmiş bulunan altı kişinin de bulunduğu Medineli 12 kişilik bir kafile Mekke'ye çıkıp geldi. Akabe denen küçük ve dar vadide bir gece vakti, gizlice Resul-i Ekrem'le buluşarak görüştüler.

Bu görüşme sonunda da:

''a-Allah'a hiçbir şeyi eş ve ortak koşmamak,

b-Hırsızlık yapmamak,

c-Zinada bulunmamak,

d-Çocuklarını öldürmemek,

e-Kimseye iftira etmemek,

f-Hiçbir hayırlı işe karşı çıkmamak,''

üzere Peygamber Efendimize biat ettiler.

Bu biattan sonra Peygamber Efendimiz, kendilerine hitaben şöyle konuştu:

''Sizden, verdiği sözde duranın ücret ve mükafatını Allah, tekeffül etmiş, onlara cennet hazırlamıştır! Kim, insanlık icabı bunlardan birini işler de ondan dolayı dünyada cezaya uğratılırsa, bu ona keffaret olur!

Kim de, yine bunlardan, insanlık haliyle birini irtikab eder de işlediği o şeyi Allah gizler, açığa vurmazsa, onun işi de Allah'a kalır. Dilerse onu bağışlar, dilerse azaba uğratır!''

Ayrıca bu Müslümanlar, Resul-i Ekrem'le aralarında şu şekilde bir anlaşma da akdettiler:

''Gerek sıkıntı ve darlıkta ve gerekse refah ve sevinç halinde söz dinlemek ve itaat etmek başta gelir.

Ve sen bizzat, bizim üstümüzde bir tercihe sahip olacaksın ve senin hiçbir iyi hareketinde sana karşı itaatsizlik etmeyeceğiz.''

İlk Akabe Biatında bulunanların yapmayacaklarına dair söz verdikleri yukarıdaki hususlar, huzurlu bir cemiyet hayatının temelini teşkil eden unsurlardır. Bu çirkin hareketlerin hâkim olduğu cemiyetlerde elbette emniyet ve asayiş olamazdı.

***

Biatta Bulunanlar

Bu ilk Akabe Biatında bulanan Medineli 12 Müslüman şunlardı:

1-Es'ad b. Zürare,

2-Avf b. Haris,

3-Muaz b. Haris,

4-Rafi' b. Malik,

5-Zekvan b. Kays,

6-Ubade b. Samit,

7-Yezid b. Sa'lebe,

8-Abbas b. Ubade,

9-Kutbe b. Amir,

10-Ukbe b. Amir,

11-Uveyn b. Saide,

12-Ebu'l-Heysem Malik b. Teyyihan.

Medineli bu Müslümanlar, görüşmelerden sonra yurtlarına geri döndüler.

Orada kendi kabileleri arasında İslam'ın nurunu ve sesini duyurmaya ve yaymaya devam ettiler.

***

Mus'ab b. Umeyr'in Gönderilmesi

Bir müddet sonra, Medineli Müslümanlar,

Resulullah'tan kendilerine İslam adab ve erkanını öğretecek bir Kur'an muallimi göndermesini istediler. Resul-i Ekrem, onların bu tekliflerini, fıtraten oldukça nazik ve medeni, aynı zamanda güzel bir simaya sahip, Kureyş'in eşrafından genç sahabe olan Mus'ab b. Umeyr Hazretlerini göndererek derhal yerine getirdi.

***

On İki Temsilci

Bundan sonra Resul-i Kibriya Efendimiz, onlara, ''Aranızdan, her hususta kavimlerinin benim yanımda temsilcisi olacak on iki kişi seçiniz.

Musa da, İsrailoğullarından on iki temsilci almıştı''buyurdu.

Medineli Müslümanlar, Hazreç kabilesinden dokuz, Evslilerden de üç temsilci seçtiler.

Hazreçlilerden seçilen zatlar şunlardı:

1-Ebu Ümame Es'ad b. Zürare,

2-Sa'd b. Rebi,

3-Rafi b. Malik,

4-Abdullah b. Ravaha,

5-Abdullah b. Amr,

6-Bera b. Marur,

7-Sa'd b. Ubade,

8-Ubade b. Samit,

9-Münzir b. Amr.

Evslileri ise, şu zatlar temsil edecekti:

1-Useyyid b. Hudayr,

2-Sa'd b. Hayseme,

3-Ebu'l-Haysem Malik b. Tayyihan.

Bu temsilcilerin hepsi de Medine'nin ileri gelen,

hatırı sayılır kimseleri ve okuma yazmasını bilen alim zatlardı.

Peygamber Efendimiz, seçilen temsilcilere, ''Havariler, Meryemoğlu İsa'ya karşı kavimlerinin kefili oldukları gibi, siz de sizden olanların kefilisiniz, ben de Mekkeli muhacirlerin kefiliyim'' dedi.

Onlar da, ''Evet'' deyip tasdik ettiler.

Ayrıca Resul-i Ekrem Efendimiz, on iki temsilci seçildikten sonra Es'ad b. Zürare Hazretlerini de, seçilen on iki temsilcinin başkanı tayin etti.

Temsilciler, temsil ettikleri topluluklarla konuşup, bîatın ehemmiyetini anlattılar ve onları Resulullah'a biata hazırladılar.

Bundan sonra Resul-i Ekrem Efendimiz, mübarek ellerini uzattı. Medineliler teker teker biat ettiler. Sadece iki kadına Efendimiz elini vermedi ve onları da kendisine biat etmiş kabul etti.

Yapılan biat, bir manada Medineli ve Mekkeli Müslümanlar arasında bir ittifaktı.