Osmanlı döneminde çocuklar okul hayatına ''Amin Alayı'' olarak adlandırılan törenlerle başlardı.

Okula başlayacak çocuğun ailesi bir gün önceden hocasına haber gönderirdi. Hoca da merasim günü çocukları sıraya dizer, öndekiler yüksek sesle ve koro halinde ilahiler okuyarak, arkadakiler de beyt aralarında ''amin!'' diye bağırarak neşe içinde yeni başlayacak çocuğun evine gelirler.

Amin alayı eve doğru yaklaşırken çocuk kapıda bekletilir, eve gelince hoca dua eder, arkasından herkes '' amin'' derdi.

Daha sonra çocuk, önceden süslenerek hazırlanmış bir arabaya bindirilir ve ilahiler söyleyerek çıkılırdı.

Çocuğun ailesi ile davetliler ve halk kafilenin arkasında giderlerdi. Şehrin sokaklarında bu şekilde bir müddet dolaşılarak çocuk mektebe getirilirdi.

Çocuk ilk dersini aldıktan sonra hocasının ve davetlilerin ellerini öper, diğer talebelerden birisi kısa bir sure okur ve hocasının yaptığı dua ile tören biterdi. 

Amin alayı, çocuğun unutamayacağı tatlı bir hatıra olarak zihinde kalırdı.

HADİS;Şu üç özellik kimde bulunursa imanın zevkini tadar. 

Allah ve Resulünü herkesten ve her şeyden fazla sevmek, sevdiği kişiyi sırf Allah için sevmek, ateşe atılmayı istemediği gibi küfre dönüşü de o denli istememek. (Buhari)

AYET; Şeytan onlara durmadan vaad eder, boş ümitler verir.şeytanın onlara söz vermesi aldatmadan başka bir şey değildir. (Nisa; 4/ 120)

Rabbimiz! Bunu gökleri ve yeri boş yere yaratmadın. Seni eksiklikten uzak tutarız. Bizi cehennem  azabından koru. (Ali İmran; 2/ 191)