Aziz Mahmud Hüdayi 1541 yılında Şereflikoçhisar, Ankara’da Doğdu. 1628 yılında Üsküdar İstanbul’da Vefat etti.

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinden Hikmetli Sözler:

Şeriat-ı şerifeye muhalif kötülüklerden sakınmasına.
Her halükarda verdiğin sözü yerine getirmelisin.
Allahü Teâlâ’nın kullarına kötü zanda bulunmayın.
Sana emanet edilen bir sırrı kimseye ifşa etme.
Şeriatın hükümlerine hıyanet eden cehennemden emin olamaz.
Resûlü Ekrem(s.a.v.)’in yolundan başka hiçbir yol kişiyi Allahü Teâlâ’ya ulaştırmaz.

Kıbleye karşı tükürmeyiniz (Kabe’ye hürmette kusur etmeyiniz)
Zikir yaparken bağırıp çağırma (riyaya düşersin)
Abdestini kıbleye karşı (dönerek) al, Allah rızası için iki rekat namaz kıl.
Yolda yürürken önüne bakmalı, faydasız şeylerle meşgul olmamalısın.
Yalan sözlerden kesinlikle kaçınmalısın ve her işittiğini sözü başkasına söylememelisin.
 Dilini gıybetten, laf taşımaktan, çirkin sözlerden ve faydasız kelamdan sakındırmalısın.

***

Ey Oğul !

1 – Ey oğul ! Bir mecliste bulunduğun zaman az konuş.

2 – Sana sorulmayan şeylere cevap verme.

3 – Bir şey soruyorsa, cevabını bilmiyorsan bilmiyorum de.

4 – Bilmediğine bilmiyorum demek ilmin yarısıdır.

5 – Eğer cevabını biliyorsan, kısa cevap ver, sözü uzatma.

6 – Kendini beğenerek en başa ve en yukarı oturma.

7 – Mecliste bulunanlara imtihan için birşey sorma, onlarla münâzara ve münâkaşa etme.

8 – Edebe çok riâyet eyle, edepsizlik her zaman ve her yerde yasak ve sevimsizdir. Her yerin kendine mahsus bir edebi vardır.

9 – Arkadaşlarına cömertlik et ve iyi muamelede bulun.

10 – Allâhü teâlâ’nın rızasına kavuşmak yolunda senin önüne ve yoluna birşey engel olursa onu terk eyle (o engeli geç).

11 – Dünya ve dünya nimetleri hayaldir. Gök kubbesi altında hiç bir şey aynı hal üzere kalmaz, hep değişir, onun için dünya malına, makamına ve dünya hayatına güvenme.

12 – Ey oğul ! Biz bu dünyada misafiriz, yolcuyuz. Sonunda ayrılıp gideceğiz. Sıkıntın varsa üzülme. Bir an sonra ne olacağımız belli değildir.

***
Viran Dünya Değil misin? Bana Allah’ım Gerek
Kim umar senden vefâyı, Neyleyeyim dünyayı,
Yalan dünya değilmisin? Bana Allahım gerek.
Muhammedül Mustafa'yı, Gerekmez mâsivâyı,
Alan dünya değil misin ? Bana Allah'ım gerek.

Kasd edip halkın özüne, Ehl-i dünya dünyada,
Toprak doldurup gözüne, Ehl-i Ukba ukbada,
Ehl-i gafletin yüzüne, Her biri bir sevdada,
Gülen dünya değil misin? Bana Allah'ım gerek.

Kimisini nâlân edip, Dertli dermanın ister,
Kimisini giryân edip, Kullar Sultanın ister,
Âhir-i kâr üryân edip, Âşık cânânın ister,
Soyan dünya değil misin? Bana Allah'ım gerek.

Sihirle donatıp kendin, Bülbül güle karşı zâr,
Meydana salan semendin, Pervaneyi yakmış nâr,
Âleme mihnet kemendin, Her kulun bir derdi var,
Soyan dünya değil misin? Bana Allah'ım gerek.

İşin gücün dâim yalan, Beyhude hevâyı ko,
Çok kişiden arta kalan, Hakk-ı bula gör yâhû,
Nice k e r e boşalarak, Her kulun bir derdi var,
Dolan dünya değil misin. Bana Allah'ım gerek