Asker, serdâr-ı ekrem Hırvatistan da doğdu. Ölümü 1871, Eyüp -İstanbul). Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde Başkomutanlık görevinde bulunmuş, üstün başarılarıyla ünlü Osmanlı müşir ''mareşal'' lerindendir. Asıl adı: Michel Latoş ''veya Mihaylo Latoş'' olup Macar kökenli bir ailedendir. Frenk Ömer Paşa olarak da bilinir. Avusturya Harp Okulu’nda öğrenim görürken, Osmanlı devletine sığınarak Müslüman oldu ve Ömer Lütfi adını alarak yüzbaşı rütbesiyle Osmanlı ordusunun hizmetine girdi. Önce Bosna’ya, sonra İstanbul’a gelerek askeri okulda bir süre öğretmenlik, şehzade Abdülmecid’in hocalığını yaptı.
Sonra binbaşı, kaymakam ve Serasker Kapısı’nda çevirmen, daha sonra da miralay ''albay'' ve liva ''general'' olmuşsa da, 1843’te Sivil Paşa lâkabını taşıyan “mir-i ümera” rütbesiyle askerlikten çıkarıldı. Fakat bir askerî talimde yapılan yanlışlığı düzelttiği için kendisine Padişah Abdülmecid tarafından tekrar askerlik rütbesi verildi. Akkâ’nın geri alınmasıyla Suriye’de Mısır valisi Mehmet Ali Paşa egemenliğine son veren Suriye seferine katıldı. Ertesi yıl mirliva tuğgeneral olarak Lübnan valiliğine atandı . Ancak, Fransa ile Rusya’nın buna karşı çıkıp Hristiyan bir yönetici atanmasını istemeleri üzerine görevden alınarak, Arnavutluk'un ıslahatı ila görevlendirildi 1843.
Ömer Lütfi Paşa, kura yöntemiyle askere alınmaya karşı çıkanların yol açtığı karışıklıkları önlemek için gönderildiği Doğu Anadolu’da başkaldıran toplulukları sindirdi (1846). Ferik (tuğgeneral) rütbesindeyken, o zaman Eflâk ve Buğdan (Memleketeyn) denen Romanya’ya gönderilmiş ve Bükreş'e başarıyla girmişti. 1848’de Rumeli Müşiri oldu. Ondan sonra Arnavutluk ıslahatına ve ayni yıl içinde Kürdistan ıslahatına memur edildi. Bu işlerde de başarıyla yürüttü. Bağımsız bir Rum devleti kurmak için etkinlik gösteren ayaklanmacı kuvvetleri bastırdı. Bükreş'e girmeye hazırlanırken, Rusya'nın protestosu üzerine görevden alındı. 1850.
Lütfi Paşa birinci ferik (orgeneral) olarak Karadağ ayaklanmasını bastırmakla görevlendirilen kuvvetlerin başına getirildi 1852. Karadağ ve Bosna’da bozulan düzeni kısa sürede sağladı, müşir (mareşal) rütbesiyle Rumeli ordusu komutanlığına atandı. Kırım savaşı’nın başlaması üzerine Rus Başkomutanı Gorçakov’a bir ültimatom göndererek Memleketeyn’in on beş gün içinde boşaltılmasını istedi. Bu isteği reddedilince, Tuna üzerinde bulunan Calafat’a asker geçirip General Dannenberg komutasındaki Rus ordusunu önce Oltenita’da ''Oltenitza,1853'', sonra da Çatana’da ''Tschetate,1854'' bozguna uğrattı. Bunun üzerine Abdülmecid tarafından Osmanlı-Rus savaşında Serdar-ı Ekrem (Başkomutan) unvanı ile yeniden göreve getirilerek ödüllendirildi. Yine aynı yıl, Silistre’nin yardımına koşarak, kenti Rus kuşatmasından kurtardı. Özellikle Yerköyü zaferinden sonra düşman ordusu Tuna’daki gemileriyle Boğdan’a çekilmek zorunda kaldı ve böylece Türk birlikleri Bükreş’e girdi. Savaşın ağırlık noktasının Kırım'a kayması üzerine, Tuna ordusuyla oraya yönelen Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa, Gözleve’de ''Eupatoria'' 25 bin kişilik bir Rus ordusunu dağıtarak önemli bir zafer daha kazandı. Rusların bu yenilgisine çok üzülen Çar I. Nikolay intihar etti.