İhtiyar bir Mecusi dünyaya kapısını kapatmış, gece gündüz ona tapınırdı.

Yıllardan sonra bir gün, o kötü dinlinin pek zaruri bir haceti zuhur etti. Bir hayır umarak putun önünde yere kapandı;

'' Ey mabudum! Aciz kaldım. Canımdan bezdim. Elimden tut, bana acı''....diyerek yalvardı. Fakat ne kadar yalvardı ise de nafile...

İşi bir türlü olmuyor.''

Yüzüne konan sineği kovalamaktan aciz bir put, insanın işini nasıl halleder? Mecusi kızarak dedi ki: 

'' Bunca yıl sana boşuna mı tapındım?

Ya bu işi yaparsın yahut da ben diyeceğimi Allahtan dilerim''!.

Mecusi daha putun önünde ve yüzü toprakta iken Zat ı Bari onun isteğini yerine getirdi ve muradına erdirdi.

Ehli tahkik bir zat bu işe şaşırdı. Kendi kendine diyordu ki; Bu şaşkın putperesin daha başı puthane şarabından aymamış, gönlü küfürden eli hıyanetten uyanmamışken  Allah onun muradını nasıl verdi?

O zat böyle düşünürken gönül kulağına bir ses geldi: '' O kafasız ihtiyar putun önünde çok yalvarıp durdu. Muradına nail olamadı. Bizde onu dergahından koysaydık sanem ''put'' ile samed Allah arasında ne fark kalırdı?

Dostum! gönlünü Samede bağla.İnsanlar sanem den daha acizdirler. Bu kapıya baş vurursan eli boş olarak dönmen muhaldir.

İlahi amelimizde kusurlu geldik. Elimiz boş ama, ümütli geldik. Şeyh Sadi Şirazi)

***

KİBİR KÖTÜ BİR FENALIKTIR

Ey insanoğlu! Yaratılışın kuru balçıktandır. İçin ise kibir ve gurur ile dolu...Bakıyorum da bazen geçmişinle övünüyor bazende servet ve emlakinle asaletinle iftihar ediyorsun. Kibir ve gururla başkalarına hor bakmak küçük görmek ve yüz çevirmek sana yakışır mı? Ecdadının ululuğu ile de övünme.

Dikkatli ve uyanık ol. Dostum! Düşün ki, neye binecek ve ne hal alacaksın? Gel şu kötü alışkanlıklarını azalt, insanlığa yakışmayan kibir ve gururu da terket. (Gülistan)