Çocukluk  yıllarında yaşanan travmatik olaylar, kaygıyla ilgili hassasiyetlerin artmasında büyük rol oynar.

Örneğin altı aylık bir bebek için yanında çığlık atılması büyük bir travmadır. Yahut 3-4 yaşındaki bir çocuğun bir akranı tarafından saldırıya uğraması ve onun tarafından ısırılması bir travmadır. '' Ruha açılan yara'' anlamına gelen bu travmalar, eğer uygun şekilde tedavi edilmez veya doğru davranışlarla ruhsal dengeyi yeniden sağlayacak şekilde onarılmazsa çocuğun hayatını olumsuz manada etkilemeyi sürdürürler.

Ebeveynlerin bu konuda dikkat etmeleri gereken nokta ise, belli olaylara bağlı olarak çocuklarında gözlemledikleri  davranış değişikliklerini çok iyi  takip etmelidirler. 

Özellikle okula gitmeyi istememe akranları ile kurmama ve kendi içine kapanma gibi kaçınma davranışları sadece canı istemiyor basitliğinden  geçiştirmemeli, bu durumlarda kaygı bozukluğu nun da  etkin bir rol oynayabileceğini mutlaka zihinlerinin bir köşesinde takmalıdırlar.

Gerektiğinde bir uzman yardımı almaktan da çekilmemelidir. 

Ayet; Çocukla övünme yarışı sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı. (Tekasür, 102/ 1-2)

Allah'ım, Senden lufundan bana bahşetmeni istiyorum. (Nesai)

Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider. Şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle şifa ver ki, hiç hastalık izi kalmasın..(Müslim)

Allah'ın Senden tertemiz bir hayat, dosdoğru bir ölüm, ve huzuruna rezil rüsvay etmeyecek bir dönüş istiyorum. (Müstedrek)