Larende’de doğdu. Kartal Dede sanıyla tanındı. Sefîne-i Nefîse’de ümmî olarak gösterilmesi de Esrar Dede şiirlerinden Dâlî’nin ümmî olmadığının anlaşılabileceğini söylemiştir. Semâhâne-i Edeb’de (1309: 65) ise Dâlî’nin Şam Mevlevihanesi şeyhi olduğunda yazdığı mesnevinin başlangıç beyitleri olan “nehedat ümmiyyi ve nezelet ilmiyye (cehalet yükseldi, ilim alçaldı)” beyitleri örnek verilerek, takip eden satırlarda “evâil-i hâlinde ümmî iken bi’l-âhire berekât-ı enfâs-ı evliyâ-yı kirâm ile vâkıf-ı ulûm-ı mütenevvi’a oldukları anlaşılıyor.” cümlesiyle Dâlî’nin büyük evliyanın lütufları sayesinde ümmîlikten kurtulduğu ifade edilmiştir. Dâlî, Bostan Dede’nin hizmetine girmiş ve onun tarafından yetiştirilmiştir. Şam Mevlevihanesi’ne şeyh oldu. 1010/1601 tarihinde vefat etti.
Esrar Dede ve Semâhâne-i Edeb’de Dâlî’nin mesnevisi olduğu belirtiliyorsa da bu esere ulaşılamadı. Şiirleri başarılı olarak değerlendirilmektedir.
Lâlâ olalı la’line gül haddine lâle
Lü’lü’ dişinün bendesidir akd-i le’âli
Gûyâ ki miskder gelüben üstüne konmuş
Şîrîn lebi üstündeki ol dâne-i hâli
(Enver, Ali .Semâhâne-i Edeb. İstanbul: Âlim Matbaası. 65.)
Gazel:
Nice yüz bin dil-rübâ var âşık ammâ binde bir
Âleme insân-ı kâmil gelmez illâ binde bir
Zulmet-i hecründe fikr-i leblerün âb-ı hayât
Hızır-veş vuslat müyesser olmaz ammâ binde bir
Ey şeh-i mülk-i melâhat yıkma gönlüm şehrini
Her diyâre devr-i dîger olmaz illâ binde bir
Sâl-i Hicret binbir oldu gelmedi bir er veli
Hazret-i Monlâ gibi olalı dünyâ binde bir
Bir kesicidir kılıcı Dâliyâ bil bekçisi
Kim harâmîdür olur zâhir hüveydâ binde bir
Gazel:
Her kaçan itse semâ şevk ile monla kûçegi
Devr ider anun ile çarh-ı mu’allâ kûçegi
Milket-i dehre Süleymânlık iderse yeridür
Mantıku't-tayr bilür Hazret-i Monlâ kûçegi
Mürde-i ehl-i dili eyledi ihyâ nefes ün
Oldı la’lün sanma Hazret-i Îsâ kûçegi
İstivâmuz meh-i nev gibi felekde görünür
Gölge indir başımız olalı Monla kûçegi
Hazret-i Pîr-i Celâl’ün olalı Dâlî kulı
Didiler şimdi bize ma’nîde Mevlâ kûçegi