Mahmud Sami Ramazanoğlu'nun kaleminden:

Ey Resul-i Ekrem! Benim kullarım sana, '' Rabbimiz uzak mıdır, yakınmıdır''?diyerek benden sual ettiklerinde sen onlara cevap ver ki, ben onlara pek yakınımdır. Bana dua eden kulumun duasını ben kabul ederim, dua ettiklerinde benden dualarının kabulünü istesinler ve bana iman etsinler.

Ne'mül ki onlar imanları ve duaları sebebiyle doğru yola nasıl olur ve irad olunurlar. (Bakara suresi, 186)

Fahri Razi, Kadi ve Hazinin beyanlarına nazaran; Ashaptan bazı kimselerin; '' Ya Resulallah! Rabbimiz bize yakın ise gizli dua edelim ve eğer uzak ise, büyük seda ile çağıralım'' demeleri üzerine bu ayeti celilenin nazil olduğu mervidir.

Veyahut Yahudilerin; Ya Muhammed! sav Sen yer ile gök arasını pek uzak haber veriyorsun.Rabbimiz dualarımızı nasıl işitir? '' emeleri üzere nazil olduğu mervidir.

Dua eden kimsenin duası ihlas üzere olursa icabet ederim. Fahri Razi, Kadi ve Hazinin beyanlarına nazaran bu ayetin sebebi nüzulüne göre manayı ayet: '' Ey Resulüm!  Benim kullarım Sana benim evsafından sual edip, Rabbimizin lütfu bize yakın mı, duamızı kendi nefsimizde gizli mi yapalım?

yoksa uzakta mı, duamızı yüksek seda ile mi  yapalım?''dediklerinde sen onlara benim tarafımdan cevap ver. Ben onların gizli dualarını işitirim.

Zira benim ilmim onlara pek yakındır.Onların işlerini bilirim, sözlerini işitir ve hallerine muttali olduğumdan dua eden kimsenin duası ihlas üzere olursa icabet ederim. Şu halde onlar benden icabet talep etsinler, ben de onlara icabet ederim ve senin vasıtanla onları imana davet ettiğimde derhal iman etsinler. Zira  ben onların dualarına icabet edince onların da benim davetime icabet ve emrime itaat etmeleri vaciptir ve onlar icabet edince doğru yolu bulmaları me'müldür.''

DUANIN KABULÜ ÜÇ ŞEYE MÜTEVAFIKTIR:

1-Kazaya muvaffık olmak.
2- O kimse hakkın da duanın kabulü hayırlı olmak.
3- İstenilen şey muhal olmamaktadır.
Duanın kabulünde adabına ve şeraitine riayet etmek lazımdır. 
Dua; insanların muhtaç oldukları şeyleri Cenabı Allah'tan tazarru ve niyaz ederek kemali tevazu ile istirham edip istemeleridir.