Asıl adı; Ebu Nasır Muhammed İbn. el-Farah el-Farabi.

870'de Türkistan'da Farab yakınında küçük bir köy olan Vasic'te doğdu. Ebeveynleri aslen İranlı soyundandır, fakat ataları Türkistan'a göç etmişlerdir. Avrupa'da ''Alpharabius'' olarak bilinen Farabi, bir generalin oğlu idi.

İlk öğrenimini Farab ve Buhara'da tamamladı, fakat daha sonra, yüksek öğrenim için uzun bir süre yani 901-942 arasında okuduğu ve çalıştığı Bağdat'a gitti. Bu süre boyunca, ilim ve teknolojinin bir çok dalında olduğu gibi bir kaç dil üzerinde de ustalık kazandı.

Altı Abbasi Halifesi'nin hükümdarlığı boyunca yaşadı. Bir filozof ve bilim adamı olarak, çeşitli ilim dallarında büyük ustalık kazandı ve farklı dillerde bir uzman olarak aktarıldı.

Farabi bir çok uzak ülkeyi gezdi ve bir süre Şam'da ve Mısır'da çalıştı, fakat Halep'te Seyfü'd Devle'nin sarayını ziyaret edinceye kadar tekrar tekrar Bağdat'a geri geldi.

Kralın sadık danışmanlarından biri olmuştur ve ününün uzak ve geniş bir biçimde yayılması burada Halep'te olmuştur. İlk yıllarında, bir Kadı ''Hakim'' idi, fakat sonradan meslek olarak öğretmenliği seçti. Kariyeri boyunca, büyük zorluklara katlandı ve bir keresinde bir bahçenin bakıcısı bile oldu.

80 yaşındayken Şam'da bekar olarak öldü.

Farabi, fen bilimine, felsefeye, mantığa, sosyolojiye, tıbba, matematiğe ve müziğe epeyce katkıda bulunmuştur.

Başlıca katkıları felsefeye, mantığa ve sosyolojiye olmuş gibi görülmektedir ve, elbette, bir Ansiklopedici olarak da göze çarpmaktadır.

Bir filozof olarak, Platon ve Aristo felsefesini İslam felsefesi ile bağdaştırmaya çalışan bir Yeniplatoncu ''Neoplatonist'' olarak, sınıflandırılabilir ve onun orijinal katkılarını kapsayan birkaç diğer konudaki çok sayıda kitabına ek olarak Aristo'nun fiziği, meteorolojisi, mantığı, vb. üzerine bazı zengin açıklamalar yazmıştır.

İslam felsefe geleneğinde; ''ilk öğretmen'' olarak, bilinen Aristoteles'ten sonra, İkinci Öğretmen

''el-muallimü's-sani'' olarak anılır.

Farabi'nin önemli katkılarından biri de mantık çalışmasını iki kategoriye, yani, Tahayyül ''fikir'' ve Subut ''ispat'', bölerek kolaylaştırması idi.

Sosyolojide, ünlü olan Erdemli Şehir,

''Ara Ehli'l-Medineti'l-Fazıla'' dışında birkaç kitap yazdı.

Psikoloji ve metafizik üzerine kitapları büyük ölçüde kendi çalışmalarını yansıtmaktadır.

Aynı zamanda müzik üzerine de Müzik Kitabı;''Kitab'ül-Musika'' başlıklı bir kitap yazmıştır. Müzik sanatı ve bilimi üzerine büyük bir uzman idi ve müzik notaları bilgisine katkıları yanında, birkaç müzik enstrümanı da icat etti.

Enstrümanını insanları istediği anda ağlatıp güldürebilecek kadar iyi çaldığı anlatılmaktadır. Fizikte, boşluğun varlığını göstermiştir. Kitaplarının çoğunun kaybolmasına rağmen, 43 mantık üzerine, 11 metafizik üzerine, 7 ahlak üzerine, 7 siyaset bilimi üzerine, 17 müzik, tıp ve sosyoloji üzerine ve de 11'i tefsir olmak üzere; 117 eseri bilinmektedir.

Daha ünlü kitaplarından bazıları, çeşitli ilim merkezlerinde birkaç yüzyıl boyunca bir felsefe ders kitabı olarak kalmış olan ve Doğu'da bazı kurumlarda halen öğretilmekte olan Fusus al-Hikam kitabını içermektedir.

Kitab al-Isa al-Ulum kitabı, bilimin sınıflandırılmasını ve esas ilkelerini yeknesak ve faydalı bir tarzda incelemektedir.

Ara Ehli'l-Medineti'l-Fazıla ''Model Şehir'' kitabı sosyoloji ve siyaset bilimine ilk önemli katkıdır.

Farabi, birkaç yüzyıl boyunca bilim ve ilim üzerinde büyük bir etki bırakmıştır.

Farabi, sonradan bir Neoplatonik yazarın eseri olduğu ortaya çıkmasına rağmen, Aristoteles'e mal edilen Teolojisi kitabını, Aristoteles'in yazdığını sanmıştır. Buna rağmen felsefede yüzyıllar boyunca ikinci öğretmen olarak kabul edilmiştir ve felsefe ve tasavvufun sentezini amaçladığı eseri, İbn Sina'nın çalışmasının yolunu açmıştır.