Ramazan bayramının diğer bir adı da Fıtır bayramıdır.

Bayramdan önce nisap miktarı mala bir görüşe göre de kendi ihtiyaçlarını karşılayacak mala sahip olan her müminin fıtır sadakası vermesi vaciptir.

Ramazan orucunu tutmayı bize nasip ettiği  ve bizi sağ olarak bayrama kavuşturduğu için Allaha şükrederiz ve O'nun bizi sevindirdiği gibi biz de

fıtır sadakasını vererek başkalarının da bayrama sevinerek girmelerine vesile olalım.

Ramazan ve kurban bayramları Allahtan müminlere verilen bir hediyedir. Bu sebeple bu günleri sevinerek coşku içinde başkalarınının da  sevindirerek geçirmek gerekir.

Bayram namazı ile başlayan büyük coşku her yere yayılır. Ziyaretleşme dargınlıkların barıştırılması, ikramlar, özellikle çocukların sevindirilmesi bayramın coşkusunu yaşama yollarındandır.

ESKİ BAYRAMLARIMIZ; İnsanlar, fakir ve yoksuldu. Babamız, bayramda aldığı kara lastik ayakkabı ve bir kumaş pantolonu bayram sabahına kadar yastığımızın altına koyardık. Fecirle beraber elbisemizi giyer camiye giderdik. Bayram sonucı ulu çınarlara kurduğumuz salıncakla sallanır, tefler çalınırdı. Maniler söyleyerek bayramı yaşardık.

Şimdi ise, tamamen değişti. Özellikle de şehirlerde oturan çocuklar, bu şenliklerden uzak gününü parklarda geçiriyor.

Eski örf ve adetlerimizden tamamen uzaklaştık. Bu da yetmiyormuş gibi, virüs hastalığı sebebiyle artık insanlar birbirine yaklaşmıyor, komşu komşuya gidemiyor...

Allahım noldu bizlere? Neden cezalandırıldık? Demek ki günahlarımız çok. Yanlışımız var.. En yakın zamanda bu hatalarımıza tövbe ederek dönmeliyiz. Aksi halde daha önceki kavimler gibi helak oluruz..

Eski güzel günlerimize dönebilmek için gözyaşlarımız sel olup akmalıdır. Baba çocuğundan, çocuk babadan anneden, anne çocuğundan kaçıyor. Bunun bir sebebi var ki, o da Allah'tan uzaklaştık.Atallah'da bizleri huzurundan kovdu. Bugün Kabenin müslümanlara niçin kapandığını, mescitlere neden giremiyoruz? bunları düşünelim...!

***

Karaman oğlu Mehmet bey türkçeyi resmi dil olarak ilan ett..1277