Çok genç, çok akıllı ve irfan sahibi bir vaiz vardı. Güzel siması sanki içinin aynası idi. Her yerde ahlakının temizliği, dürüstlüğü ve zühdü takva ile anılırdı.

Gayet güzel vaaz ederdi. Ne var ki, lügat ve lisan bilgisi son derece kuvvetli olmasına rağmen bazı harfleri doğru telafuz edemiyordu. Dili peltekti. Tanıdığım arif bir zata; Bu vaizin galiba ön dişleri yok, dedim. O zat hiddetlenerek:

''Bir daha böyle saçma laf etme. Sen onun yüzüne bakıp yalnız ayıbını gördün. Ondaki bunca hüner, marifet ve fazilete karşı akıl gözün kör mü oldu? dedi. Şunu bil ki, bu dünyada başkalarının hep iyi tarafını görenlerin yarın mahşer günü kusurları görmezlikten gelinir''.

Faziletli, bilgili, iyi niyetli bir insandan küçük bir kusur sadır olursa, bundan dolayı ona cefayı layık görme. Bilmez misin büyükler ne demişlerdir:

''Huz ma safa da ma keder. Duru olanı al, bulanığı bırak''. 

Ey akıl sahibi! Gül dikenle beraber bulunur. Senin dikenle ne işin var? Gülü demet yap....Eğer tabiatında daima ve yalnız kusurları görmek varsa tavus kuşunda çirkin ayaktan başka bir şey göremezsin. Ey yüzünde nur kalmamış adam! Yarın  Kalbini temiz tut. Bulanık kararmış ayna iyi göstermez. Yarın İlahi azaba müstehak olmamanın yolunu ara. Parmak basmak için ayıp arama.

Başkalarının ayıbını araştırmaktan kendi ayıbını görmez. Kendi kusurlarını tevil için bin dereden su getirirken başkalarına karşı müsamahasız davranmam yakışmaz. Bir fenalık hoşuna gitmiyorsa ondan evvela kendin uzak dur, Sonra konuşana ''Yapma!'' de.Ben ister hakka tapayım ister tapıyor görüneyim. Sen sen zahirime bak......İçyüzümü Allah'a bırak! Zahirim şeriata muvafık ise artık eğitime doğrulama karışma. İyi veya kötü kalbimde olanı Cenabı Hak, senden daha iyi bilir.

Kim sevabının karşılığını senden bekliyorsa git onun günahına ceza kes.....

Madem karımın da zararımın da hamalı benim, iyi olmuşum kötü olmuşum sana ne'....

Oğlum! Cenabı vehhab bir sevaba on yazar. Sende kimde bir hüner görürsen onun on ayıbından geç. Kimsenin bir ayıbını parmağına dolayıp da dünya kadar faziletini hiçe sayma....

Sadinin kara kalpli düşmanları gibi olma ki, onlar yüzlerce güzel nükteye kulak vermez de ufacık bir kusur görünce feryadı basarlar. Çünkü kıskanırlar. Kıskançlıkları onların iyilikleri gören gözünü çıkarmıştır.

Hak Teala Ademi yarattığı vakit, kendi hikmeti icabı çeşitli zürriyet yarattı. Kimi siyah, kimisi beyaz. Bazısı güzel, bazısı çirkin oldu.

O halde her gördüğün kaş, göz güzel olmayabilir. ....Sen fıstığın içini ye, kabuğunu unut. (Bostan- Sadi Şirazi).