İslam dininde her ferdin onuru, haysiyeti ve şerefi dokunulmazdır.

Her ne sebeple olursa olsun hiç kimse bu değerlerle alay etme ve insanları rencide etme hakkına sahip değildir.

Hz. Peygamberin sav bu konudaki tavrı çok açıktır. Nitekim ona taklidini yaparak bir kişiden bahseden Hz. Aişe bu davranışı karşısında Resulullah'ın karşılığında bana dünyayı verseler bile kimsenin taklidini yapmam, bundan asla hoşlanmam buyurduğunu ifade etmiştir.(Tirmizi)

Başkasının söz ve davranışlarını kusurlu görmek veya göstermek amacıyla alay ederek onu küçümseyerek, toplumda kardeşlik bağlarını zedeleyen, Müslümanların birbirleriyle olan ilişkilerine zarar veren tehlikeli bir davranıştır.

İnsanlarla bu şekilde eğlenen kişi aynı davranışla muhatap olamayacağının garantisine sahip değildir.

Kardeşinin başına gelen bir şeye sevinip gülme. Sonra Allah ona merhamet edip seni o şeyle imtihan eder. (Tirmizi)

Allah Resulünün bu uyarısının yansıması kültürümüzde '' Gülme komşuna gelir başına'' şeklinde ifadesini bulmuştur.

Her ne şekil olursa olsun bir kişinin başına gelenlere sevinme hakkına sahip değiliz. Aksine ona duada bulunup, bir an önce Allah'ın ona hidayet yolunu göster, onu sıkıntılarında koru, diye dua etmeliyiz.

Kınamak bir müslümana yakışmaz. Ben kimi elinde olmaksızın kınadıysam vallahi fazlasıyla başıma geldi. ''Kınama komşunu gelir başına''ki,

Hayat tecrübelerle dolu mutlaka kınayanın başına da geliyor. Allah'ın bütün insanlara iyilik güzellik ve kederden uzak olarak yaşamayı nasip buyursun.

HADİS; Allah Teala; kıyamet gününde şu üç sınıf insanla ne konuşacak, ne onları temize çıkaracak, ne de onların yüzüne bakacaktır.

Zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar ve kibirlenen fakir. (Müslim)

Rabbim! Seni her çeşit noksanlıktan tenzih ederim. Allah'ım beni bağışla. (Nesai)