İşittiğime göre adil bir hükümdarın iki yüzü de astar bir elbisesi varmış. Birisi ona demiş ki;:

Ey bahtiyar padişah! Çin kumaşından bir elbise diktir kendine.

Hükümdar demiş ki:

Elbise insanın vücudunu örtmesi ve rahat ettirmesi içindir. Bundan fazlası süs ve lükstür. Ben halktan vergi alıyorsam tacımı, tahtımı ve kendimi süslemek için almıyorum ki... Kadınlar gibi süslenirsem düşmanı def için erkekliğim nerede kalır?

Benim de çok isteklerim ve heveslerim var; ama hazine yalnız benim değildir ki... Hazineler asker içindir. Eğlence ve süs için , törenler için değil. Hükümdarından memnun olmayan asker düşmana karşı sınırları koruyamaz. 

Hırsız veya düşman, köylünün bir merkebini alıp götürürse  padişah nasıl  ve ne hakla ahalinden vergi diye haraç alır gibi parasını alırsa bu taçla

tahtın ne itibarı kalır?

Düşküne cefa etmek insanlık şanına yakışmaz.Karıncanın önünden dane kapan kuş, alçaktır. 

Millet ağaca benzer; ona iyi bakarsan meyvesini alır, yersin. Sakın ağacı kökünden çıkarma . Bu bir zulümdür ve zararı senin kendinedir. Bir kimsenin kendi kendisine zarar vermesi ise budalalıktır

Eli altında  bulunanlara eziyet etmeyen kimse gen.liğinden ve bahtından fayda sağlayabilir. Elin altındakiler ister maiyet erkanın olsun, ister halk olsun bedbaht ve perişan olursa, onların bedduasından kork.

 Bir yeri yumuşaklık ve iyi muamele ile almak mümkünse kimsenin burnunu kanatmamaya gayret et. Erlik adına söylüyorum! Baştanbaşa bütün yeryüzünün saltanatı, yere damlayan bir damla kana değmez.