Hazreti Peygamber sav son derece adalet ve insaf sahibi idi.

Onun adaletini bile kabul etmişlerdir. En zor ve en çetin olaylarda kabileler onun hakemliğine baş vuruyor ve kararını saygı ile karşılıyorlardı.

Çünkü o, Muhammedül-Emindir. Bir defasında peygamberimiz savaşta elde edilen ganimetleri dağıtıyordu.

O'kadar kalabalık insann biri adeta  toplanmıştı ki, adamın biri adeta peygamberimizin sırtına çıkmış. Peygamberimizin elindeki ince değnekle bu

adama işaret etmiş değnek yüzüne gelerek yüzünü çizmişti. Peygamberimiz, hemen değneği o adamın eline vererek '' Sana vurduğum gibi sende bana vur, buyurmuş fakat adam, '' Ey Allah'ın Resulü, hayır ben size darılmadım ki '' demişti.

Mü'minlerin annesi Hz. Aişe ra anlatıyor; '' Peygamberimiz iki işte serbest bırakıldığı zaman, günah olmadıkça  onların kolayını tercih ederdi O şey

günah olursa ondan insanların en uzak kalanı olurdu.

Peygamberimiz nefsi için asla intikam almazdı. Ancak Allah'ın yasaklarına uyulmadığında adaleti yerine getirirdi. Peygamberimiz nazarında zengin, yoksul, yoksul,  büyük, küçük, herkes eşit idi.

Ayet: Ey kullarım, ayetlerimize iman edenler ve emirlerimize boyun eğenler! O gün size korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceksiniz. ( Zuhruf, 43/ 68)

Hadis; Kim din kardeşinin hakkına girdiyse, altın ve gümüşün geçmediği kıyamet günü gelmeden kendisiyle helalleşsin. Aksi takdirde, salih ameli varsa yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa da zulmettiğ kardeşinin günahından ona yüklenir. (Buhari)

Bizi yedirip içiren ve bizi Müslüman kimseler eyleyen Allah'a hamdolsun. ( Ebu Davud)..