Din kardeşleriyle sohbete muadil  bir sevinç yoktur.

Onlardan ayrılık gibi de gam yoktur. Hakiki dostun alametlerinden birisi de, senin arkadaşına arkadaş olabilme idir. Aramızdaki samimiyete güvenip de arkadaşının hakkına riayette kusur gösterme! Sana laf taşıyan, senden de başkasına laf taşır.

Yanında başkasının gıybetini yapan başkasının yanında senin gıybetini yapar. Kendisni hoşnut ettiğinde sende olmayan şeylerle seni metheden kimse, kızdığın da sende olmayan şeylerle seni kötüler.

Yapmadığın bir şeyden dolayı sana teşekkür eden kimsenin, yapmadığın şeylerden dolayı da kötülemesinden emin olma. 

Din kardeşine ikazı gizli yapan, ona nasihat etmiş olur. İnsanlar arasın da açıktan ikaz eden ise onu ayıplamış ve rezil etmiş olur. Bir kimse nefsini düzeltirse, hatta hatta cam gibi içi dışı bir olsa bile yinede insanlardan ona muhalefet eden  çıkar. Tevazu, büyüklerin ahlakı, kibirlenmek ise, kötülerin huyudur. Faydasız söz konuşma!  Zira bir söz söylediğinde artık o söz sana sahip olur sen ona malik olamazsın.

Her kim Allah'a sadık kul olursa kurtulur. Dinde dikkatli davran alçak hallere düşmekten selamet bulur. Dünyadan yüz çeviren kıyamet günü Allah'ın huzurunda kavuşacağı sevap ile mesrur olur.

Dünyada doğru ol, ahirette ahirete rağbet et her işinde Cenabı Allah'a karşı sadık ol, kıyamet günü kurtulanlarla birlikte olursun. İmam Şafii hazretleri vefat eden bir kimse için şöyle dua etti;

'' Allah'ım! Senin mutlak zenginliğin ve şu mevtanın sana olan mutlak muhtaçlığı sebebiyle ona rahmet et.

İMAM MUSA KAZIM (as)'IN KISACA HAYATI

Kazım lakabıyla tanınan imam Musa bn. Cafer as altıncı imamın oğludur. Hicretin 128. yılında doğdu ve 183. yılında hapiste zehirlenerek şehit edildi. Vefat ettiğinde 54 yaşında idi.

Babasını şehadetinden sonra Allah'ın emri ve geçmiş imamların vasiyeti üzerine imamet makamına ulaştı. Abbasi halifelerinden Mansur Hadi, Mehdi ve Harunu'nun zamanlarında yaşadı.

Bu karanlık ve yaşanması zor devirde imam, takiyye ederek yaşıyordu.

Harun Hacca giderken Medine'ye uğradığında onun emriyle imamı Mescid-i  Nebevi'de namaz kıldığı halde yakaladılar. Ellerine ve ayaklarına zincir vurarak hapsettiler.

Medine'den Basra'ya, Basra'dan Bağdat'a götürdüler ve yaklaşık olarak on iki senesi hapisten hapse aktarılmayla geçti. Yinede İmam Musa Kazım bir çok talebe yetiştirerek Abbasi Devletinin üst mercilerine ulaşmalarını sağladı.

Böylelikle kendisi zinda da olsa yakın ashabının yoluyla şiaların ihtiyaçları  ve sıkıntıları gideriliyordu. Öyle ki, Bir çok ülke valisi ve hatta Harunu Reşidin veziri Ali İbn. Yaktin İmam Musa'nın yakın ashaplarındandı. Bilahare Bağdatta Sindi b. Şahik hapishanesinde zehirle şehit edildi. Kazımiye denilen Kureyş mezarlığına defnedildi.