İnsana iyilik yapmak yakışır. Çünkü ruhumuz iyilikten beslenir. Bu dünyada, daha çok iyilikte  daha çok iyilikte bulunmak tan ve sevap defterlerimizi halis iyiliklerle doldurmaktan başka ne amacım olabilir? 
Rabbimizin emirlerine uyup kötülüğe dair uyarılarına dikkat etmekten başka ne vazifemiz olabilir?
O zaman kötülük edene biz de kötülük ederiz'', mantığını bir kenara bırakarak, ırk, cinsiyet, dil ayırımı gözetmeksizin bütün muhataplarımıza iyilik taşıyalım. Anne- babamızdan, eşimizden, çocuklarımızdan başlamak üzere iyiliği çevremizde hakim kılalım. Çocuklarımıza iyiliği öğretelim, ailece iyiliğe yatırım yapalım. Çünkü iyilik asla zarar ettirmeyen bir yatırımdır.
Akrabamız, komşularımız, iş arkadaşlarımız, müşterilerimiz bizden iyilik görsünler. İyilik biriktirmeye, iyilik dağıtmaya ve iyilik üretmeye çalışalım.
Bir yandan da dilimizden duayı düşürmeyelim; Allahım! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru' (Müslim)
Hadisi şerifte Efendimiz sav şöyle buyurur:
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık
karşılığında verir: (Ebu Davud)
Yine Efendimiz sav şöyle buyurur: Allahım! Yolculuğun yorgunluk ve sıkıntılarından kötü şekilde dönmekten, kötü hallere düşmekten,
mazlumun bedduasından, mala ve ahirete gelecek kötülüklerden Sana sığınırım. (Müslim)
Ayet:
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. (Maide;5/ 90)