Hangi sebeple olursa olsun, kimsesiz kalan, yuva ve yurtlara terk edilen veya yakın çevremizde bulunan bu çocuklar topluma  yani, bizlere emanettir.
Maddi ihtiyaçlarını karşılamak, eğitim ve öğretimlerine destek olmak, onlara sahip çıkmak dini bir görevdir.
Onlara ilgi ve sevgi göstermek,aile sıcaklığını yaşayabilecekleri ortam sağlamak en az maddi ihtiyacını karşılamak kadar önemlidir.
''Dul ve yetimlere yardım eden kimse Allah yolunda cihat eden veya gündüzleri nafile oruç tutup gecelerini ibadetle geçiren kimse gibidir''(Buhari)
buyuran Sevgili Peygamberimiz sav kimsesiz çocuklarla ilgilenmiş, onları başlarını sevgiyle okşamış, ihtiyaçlarını gidermiş, bizlere de böyle davranmamızı tavsiye etmiştir.
Bir başka hadiste ise, işaret parmağıyla orta parmağını birleştirerek, '' Gerek yakınlarına ve gerekse başkasına ait herhangi bir kimsesiz yetimi
görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben  cennette işte böyle yanyanayız,'' buyurmuştur. (Buhari)
AYET: ....Hamd, bizden hüznü gideren Allah'a mahsustur.
Şüphesiz rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.''(Fatır, 35/ 34),
HADİS: Günahlarından tövbe eden kişi, hiç günah işlememiş gibidir. (İbn. Mace)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: '' Ademoğlu ihtiyarlayıp çöker fakat kendinde iki şey gençleşir; Mal hırsı ve  yaşama hırsı''(Müslim)
Peygamber Efendimiz sav şöyle  emretti: 
Hastayı ziyaret etmek,
Cenazeyi kabre kadar takip etmek,
Aksırana Allah'tan rahmet dilemek,
zayıf ve mazluma yardım etmek,
selamı yaymak ve yemin edenin yeminini tasdik etmek...