Bu şehirde şöyle bir olay kulağıma çalındı:

Bir tacir bir köle satın almış. Köle, yüzüne bakılır cinsten: gümüş çeneli ve gönül aldatıcı imiş.

Gece efendi kölenin çenesini kaşımış. Köle kızmış, eline ne geçirdiyse hepsini efendisinin kafasına atıp yaralamış. Efendi hem korkmuş hemde utanmış. Allah'ı ve Peygamberi şahit tutarak bir daha böyle bir harekette bulunmayacağına dair yemin etmiş.

Ticaretle meşgul olduğu için bir hafta sonra iş icabı, yüzü, gözü, yaralı başı sarılı ve bu hadiseden üzgün bir halde sefere çıkmış. Kervan bir middet gittikten sonra, ilerde korkunç kayalıklarla dolu bir yer görünmüş.

İnsan yaşadıkça neler görüyor. Acaba burası neresidir? '' diye sormuş. Kafileden biri demiş ki: '' Bilmiyor Musun?   Burası Tergi Türkan'dır''.

Adam bu ismi duyunca, düşemen kervanı orada konaklamış. İçinden diyormuş ki: Benim Tengi geçmem için arpa kadar aklım irfanım olmamalı''.

İşte böyle. Ya kendine şehvet kapısını kaparsın, veya böyle aşık olur, kafanı gözünü kırdırır sesini çıkarmaz, başını sarasın. Ey efendi! Kölen varsa onu sevgiyle besle! Efendiliğini yap ki onun hizmetinden istifade edesin..Efendi kölesini nazlandırır, şımarırsa,  kölede efendilik iddiasına kalkışır.''

Köle su çekmek, kerpiç yapmak gibi işler ve hizmetler için tutulur. Köle nazenin olursa, efendisine yumruk atar..

HİKAYE: Bir gece mahallemizde bir eğlence vardı. Her çeşit insan orada toplanmıştır. Çalgı sesi mahalleyi alıyor. Aşıkların hay huyu göklere çıkıyordu. Henüz çok genç bir dostum vardı. Kendisine dedim ki: Dostum! Bu toplantıya sende gel. Beraber eğleniriz. Bana şu cevabı verdi: '' Erler gibi ele gelir sakalı olmayanların erler meclisinde oturması erkekliğe yakışmaz.

HİKAYE: Birisi yaz ayında ekini harman etti ve kışın kaygısından kurtuldu.

Fakat bir gece sarhoşlukla harmanın yanında ateş yaktı. Harman tutuştu ve elde ettiği mahsul de bu suretle yanıp kül oldu. Ertesi gün başak toplamaya başladı. Çünkü elinde harmandan bir tek dane bile  kalmamıştı. Biris onu böyle görünce oğluna dedi ki, Bu bedbaht gününün kararmasını istersen,  delilik edipte gece harman yanında ateş yakmazsın. Arkadaş! Akılsızlık edip ömrünü heder edersen, harmanını yakan o serseme benzersin. Kendi harmanını yaktıktan sonra başakçılık etmekrezil olmaktan başka bir şey değildir.

Ey Benim canım! Din ve adalet   tohumlarını yeşertmeye çalış: İyi ad harmanını yele verme. Sen cezaya çarptırıldın. Önce af kapısını çal. Çünkü dayak altında feryat etmenin faydası yoktur.

Yarın utancından göğsünün üzerine düşmemesi için başını bugün gaflet yakasından çıkarıver.