Osmanlının son muvakkit lerinden olan Ahmet Ziya Bey, 1869 yılında İstanbul'da doğdu. 1887'de Harp Okulundan mezun oldu.

Kısa zamanda matematik  ve astronom ilminde otorite oldu ve çeşitli mekteplerde hocalık yaptı. Osmanlı'nın müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendiden İlm'i mevakit tahsil etti.

Eyüp Sultan Camii muvakkitliği yaptı.

Hüseyin Hilmi Efendinin 1924'te vefatından sonra müneccimbaşılık yerine baş muvakkitlik müessesesi kurdu. Ahmet Ziya Bey de ilk baş muvakkit oldu. 1938'de İstanbul'da vefat etti.

Telif ettiği Muhtasar İlmi Heyet adlı astronomi eseri, namaz vakitlerinin hesaplanması hakkında malumat vermekte ve hesaplamaların nasıl yapıldığını anlatmaktadır.

Baş Muvakkit iken Takvimi Ziya isminde takvimler hazırlamıştır. Hüseyin Hilmi Efendinin H. 1342 M. 1924 senesi için hazırladığı vakitlerde tatbik etiği esaslar, Türkiye'de 1982 yılına kadar bütün takvimlerde kullanılmıştır. İslam muvakkitleri, namaz vakitlerini hesaplarken asırlardır güneşin ufuk alçalma derecesi olarak imsak için 19 ve yatsı için 17 dereceyi kullanmışlardır.

Ahmet Ziya Bey de hesaplamalarında bu değerleri esas almıştır.

Fazilet Takvimi vakitleri bu usulle hazırlanmaktadır. Ahmet Ziya Bey, namaz vakitlerinin  hesap ile yapılmasını şu şekilde izah etmiştir: ''Aleyhisselatü Vesselam Efendimizin öğrettikleri namaz vakitlerinin arzın her noktasında tatbikinin mümkün olması için ve bu vakitler değiştirilemeyecek bir emir, düstur olduklarından bu düsturlar fenne tatbik edilirse, herkesin kendi anlayışına göre vakitleri değiştirme ihtimalinden kurtulmuş olur.

İlmi heyetle meşgul olan din alimleri namaz vakitlerini Peygamber Efendimizin sav öğrettiklerine istinaden tayin ve tespit etmişlerdir.

Ahmet Ziya Beyin astronomiye dair eserleri de vardır. Bunlar: 1- Ameli menazır, 2- Ameliye fenni Manazır, 3- Rubu Dairenin Esami ve UsulüTersimi 4- Takvimi Ziya 1901 yılında  başlayıp, vefat yılı  olan 1938 yılına kadar neşretti. 5- Rubu Dairenin Süresi istimali....

Hadis: Resulullah sav efendimiz şöyle buyurmuştur: '' Kim bir din kardeşine, kalbinde ona karşı kin olmaksızın sevgi ve muhabbetle bakarsa, daha gözünü kapatmadan geçmiş günahları bağışlanmış olur. (Taberani)