Hz. Enes İbn. Malik anlatıyor:

Allah Resulü sav bir seferinde huzuruna giren Muaz Rd na sordu. ''Ey Muaz, dün gece nasıl sabahladın, diye sordular. Onun; Allah'a iman ettiğim halde sabahladım, demesi üzerine; Her sözün bir hakkı vardır. Söyle bakalım, senin sözünün hakikati nedir, buyurdu. Bunun üzerine Muaz şöyle dedi; Ey Allahın Resulü, Sabahleyin uyandığımda akşama, akşamladığında da sabaha ulaşamayacağımı düşündüm. Bir adım attığımda ikincisini aklımdan çıkarmadım. Ben yanlarında peygamberleri ve taptıkları putları olduğu halde yüzüstü amel defterlerini okumaya çağrılan ümmetleri; cehennemliklerin cezalarını, cennettekilerin mükafatlarını görür gibi oluyorum.

Bu cevap üzerine Allah Resulü sav ona; Sen, meseleyi anlamışsın. Sakın ondan ayrılamam deme.  buyurdu.

Ebul-Leys Semerkandi şöyle der:

Kim dünya hedeflerini kısa tutar, ardı arkası kesilmeyen emellerden vazgeçer ve ahirete yönelirse Allah Teala ona dört ikramda bulunur:

''O kimseye itaat ve ibadet etme kuvveti verir. Çünkü insan yakında öleceğini bilse, karşısına çıkacak zorluklara hiç aldırış etmeden olanca gücüyle ibadetlerine sarılır amellerini çoğaltır.''

O kimsenin üzüntüsünü azaltır. Çünkü insan yakın bir zamanda ölümle yüz yüze geleceğini bilse karşılaşacağı zorluklara aldırış etmez.

O kimseyi aza razı kılar. Çünkü insanyakın zamanda öleceğini bilse mal edinme derdine düşmez. Tek derdi ahiret olur. Onun kalbini nurlandırır. Denildiğine göre kalp şu dört şeyle nurlanır:

''Tam doldurulmamış mide,

Salih arkadaş,

Geçmişte yapılan günahları dikkate alarak  geleceği için salih ameller yapmak,

Dünyalık istek ve emeller, kısa vadeli tutmak.''

Allah Teala ardı arkası kesilmeyen dünyalık emeller peşinde koşanları şu dört şeyle cezalandırır:

''İbadetlerde tembellik,

Dünyevi üzüntülerin artması,

Mal mülk biriktirme hırsı,

Kalbinin katılaşması.''

Kalbin katılaşmasının sebebi şu dört şeydir:

''Tıka basa yemek yemek,

Kötü kişilerle dostluk kurmak,

Geçmişte işlediği günahları unutmak, ibret almamak,

Ardı arkası kesilmeyen hayeller ve hedefler peşinde kosmak''

O halde bir müslüman  istek ve emellerini kısa vadeli tutmalıdır.''

Çünkü ölümün hangi nefesine geleceğini bilemez. Cenabı Allah şöyle buyuruyor: ''Hiç kimse nerede öleceğini bilemez. (Lokman; 34)