Cerir ra anlatıyor:

''Adamın biri Resulullah sav 'in huzuruna geldiğinde O'nun heybetini görünce, tir tir titremeye başlamıştı. Adamın halini gören Resulullah sav; Rahat ol! Ben bir hükümdar değilim, Ben kuru et pişirerek karnını doyuran Kureyşli bir kadının oğluyum, buyurmuştu.

Amir İbn. Rabia anlatıyor: '' Mescide gitmek üzere Hz. Peygamber sav ile yola çıktık. Yolda ilerlerken ayakkabısının (sandaletini)nin ) bir bağı koptu. Tamir etmek üzere hemen eğilip aldım.

Resulullah sav ayakkabısını elimden aldı ve şöyle buyurdu: '' Bu ( kendisi yaparken işini başkasına yaptırmak) bencilliktir. Ben ise onu sevmem, '' buyurdu.

Abdullah İbn. Cübeyr el-Huzai ra anlatıyor:

''Resulullah sav bir gurup sahabesiyle birlikte yürüyordu. Bir ara sahabiler üzerine güneş gelmesin diye, divanların üzerine örtülen bir örtüyle Allah Resulünün arkasından üzerine doğru ona gölge yapmaya başladılar. O üzerinde bir gölge  olduğunu fark edince,  başını kaldırdı; üzerine güneş gelmesin diye bir örtü gelmişlerdi.  Böyle yapmayın, dedi ve örtüyü alarak sahibine verdi.

Sonra şöyle dedi: ''Bende sizin gibi bir insanım''.Abdullah İbn. Abbas ra kendisine şöyle anlatıldığını rivayet ediyor: '' Resulullah sav aramızda daha ne kadar kalacağını bilmiyordum. O'na dedim ki, Ey Allah'ın Resulü, görüyorum ki insanlar sana çok sıkıntı veriyorlar. Kaldırdıkları toz toprak da sana zarar veriyor. Bir sedir edinseniz de onun üzerinden insanlara hitap etseniz olmaz mı? Bir başka rivayette: '' Senin için şöyle altında gölgeleneceğin bir çardak hazırlansa olmaz mı? O, şöyle buyurdu: '' Hayır! Allah Teala beni aranızdan alıp rahata erdirinceye kadar aranızda olacağım. Varsın topuklarıma bassınlar, elbiseden  çekiştirenler.''

Bu sözleri üzerine anladım ki, Resulullah sav aramızda fazla kalamayacak. 

Esved ra anlatıyor: '' Hz. Aişe ra haya; Allah Resulü sav evine geldiği zaman ne iş yapardı, diye sordum. Hz. Aişe ran şöyle anlattı: '' Ailesinin hizmetinde bulunur, namaz vakti geldiğinde de çıkar mescide giderdi. Başka bir rivayette: '' O da  bir beşerdi.; elbisesini temizler davarları sağar ve diğer ihtiyaçlarını görürdü.'' Diğer bir rivayette ise; O da sizin herhangi biriniz gibi oda ayakkabısını onarır, elbisesini dikerdi.''

Abdullah İbn. Abbas anlatıyor: '' Resulullah sav ne abdest suyunu başkasına hazırlatır ne de vereceği sadakayı başkasının eline vererek gönderirdi. O kendi işii kendi görürdü.''

Hz. Enes ra anlatıyor: Resulullah sav semeri eskimiş bir merkebin üzerinde hacca gitmişti. Üzerinde dört dirhem gümüş para dahi etmeyecek eskilikte bir kıyafet vardı ve şöyle dua ediyordu:

''Allahım! Haccımızı mebrur ve makbul haclardan kıl, Riya ve gösterişten uzak eyle!

Yine Hz. Enes ra anlatıyor: '' Mekkenin fethedildiği gün Resulullah sav müslümanlarla birlikte şehre girdiğinde insanlar duvarların üzerine çıkmış, O'nu seyrediyordu. Tevazudan başını o kadar eğmişti ki, neredeyse başı bineğin ön kısmına değecekti.