Kur'an'ı Kerim ve hadis'i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamaktadır.

İlk müçtehit ve fakihler de kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için bu bağışın hükmüne temas etmişlerdir.

Ancak günümüzde alimler organ ve doku nakli konusundaki hükmün tayinini kıyas yoluyla yapmışlardır.

Bir insanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak, kan, doku ve organ nakli yolu ile tedavinin caiz olması gerekir. '' Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.ayeti de buna ışık tutmaktadır.(Maide; 5/ 32)

Bu bağlamda, aşağıdaki hususlara dikkat edilmek kaydıyla  organ nakli caiz olur:

a) Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi,

b) Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine zanni galibininin bulunması,

c) Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması, eğer organ canlı bir insandan alınacaksa bu organın, alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakılmaması,  

d) Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında ölmeden önce buna izin vermiş olması 

veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,

e) Alınacak organ veya doku karşılığında hiç bir şekilde ücret alınmaması,

f) Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.

g) Devlet kontrolü altında yapılmalıdır.

***

Bende bir fetva uzmanı olarak, hasta bir kişiye uzvunun herhangi bir sakıncası olmamalı. Ancak, herhangi bir menfaat sağlayacak niyette olmamalıdır. Ameller niyete bağlıdır. Para karşılığında herhangi bir organını satması caiz değildir.