Yunus Emre , '' Sevgi gelince  tüm eksiklikler biter'' , der. 

Duygusallıkta fakirleşmiş bir dünyanın misafirleri olarak her geçen gün toplumda, ailede veya ailede ve evliliklerde bozulmalara şahit olmaktayız. 

Yaşanan bu sosyal problemlerin temelinde ise sevgi dilinin eksikliği vardır. 

Kafası eğitilirken kalbi ihmal edilen neslin, kendisine ve insanlığa nasıl zarar verdiğini ekranlardan izliyoruz.. Sevgisiz büyütülen çocukların açtığı yaralar, sadece yetiştikleri aileyi etkilemiyor; dokunduğu her yeri yakıp yıkabiliyor. Sevgi yetimi ve şefkat öksüzü olarak yetişen bu çocuklar, mutsuz  bir toplumun oluşmasına da zemin hazırlıyorlar. Dünyada açlıktan ölenlerin hepimizi rahatsız eder ama  sevgisizlikten ruhları ölenler, kendilerinden topluma bir zarar gelene kadar pek dikkatimizi çekmez.

Peygamber efendimizin hayatına baktığımızda da  sevgi eksenli insan yetiştirme modelinin varlığı dikkatimizi çekiyor. Onun, çocukları öpmesi, kucaklaması ve göğsünde uyutmuş olmasında 

temasın sevgi göstergesindeki önemini görüyoruz.

EZANI DİNLEMEK

Namaza çağrıyı sembolize eden  ezan, Müslümanların gerek ibadet hayatında gerekse musikiden mimari ve edebiyata kadar İslam kültür ve medeniyetinde ayrı bir önem taşımaktadır.

Ezan, İslamın şiarı olup müekked bir sünnettir.

Ezan aracılığıyla halka hem namaz vaktinin girdiği ilan edilmekte, hemde Allahın eşsiz büyüklüğü Hz. Peygamber sav in O'nun kulu ve elçisi olduğu ve namazın kurtuluş yolu olduğu ilan edilmektedir.

Peygamber Efendimiz, '' Ezanı işittiğiniz zaman sizde müezzinin dediğini deyin'' (Buhari) buyurmakta Allah Teala ise, '' Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman  hemen 

Allah'ın zikrine koşun...ayetiyle ezana icabeti emretmektedir.Müezzine icabet, hem dil ile söylediklerini tekrarlamak hem de kalben onların doğruluğunu hissetmek, hem de cemaate katılmak şeklinde anlaşılabilir. Bu bakımdan insan, içinde bulunduğu durum hangi icabet şekline imkan veriyorsa onu yerine getirebilir.

Ayrıca ezanı dinledikten sonra ezan duasını okumak ta icabetin gereklerindendir.

HADİS: Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin. Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; Buna da gücü yetmezse kalben karşı koysun.Buda imanın en alt derecesidir.(Müslim)