Şeyhlerden birine derdimi anlattım ve dedim ki; '' Falanca adam benim hakkımda fenadır, diye şehadette bulunmuş'' .

Şeyh dedi ki, ''Sen iyiliğinle onu utandır''

NAZIM: Sen iyi harekette bulunma suuniyet sahbi kimse senin hakkında fena söylemeye vesile edemezsin ve fırsat bulamazsın . Çalgı doğru, düzgün ise çalgıcı akort etmek için onun kulağını büker mi? Şam şeyhlerinden birine, Tasavvufun gerçeği nedir? '' diye sormuşlar. Şeyh, şu cevabı verdi: '' Vaktiyle dünyada bir takım insanlar vardı. Zahiren dağınık, fakat manaca toplu ve batınen mükemmel kişilerdi. Şimdi ise zahiren toplu ve mükemmel, fakat batınen perişandırlar. İşte tasavvuf denilen şey, o eski adamların halleridir; bugünkülerin değil''.

KIT'A: Gönlüm her an bir yerlere kayıyorsa, yalnız da olsan  bir safa göremezsin. Malın, mevkin, ziraatın olsa da, gönlün Allah ile olduktan sonra halvette sayılırsın.

HİKAYE: Aklımda kalmış. Bir gece bir kervanla sabaha kadar yol gittik. Sabaha doğru küçük bir orman kenarında uyuduk...İçimizde Allahu Tealaya sevgi ve bağlılığından dolayı cezbeye tutulmuş kendinden geçmiş birisi  vardı. Seher vakti bir nara atarak çöllere doğru gitti. Bir nefes bile durup dinlenmedi. Gündüz olunca bir ara kendisine bu ne haldir ?diye sordum.

Dediki: '' Kulak verdim, baktım ki bülbüller ağaçta ve keklikler dağda ötüyorlar; Kurbağalar suda ve canavarlar ormanda bağrışıp duruyorlar. Baktım düşündüm. Onlar böylelikle Allah'ı anarken benim uyumam ve susmam yakışıksız bir hareket olur.Bu gaflet etmek demektir benim için. İşte bu bakımdan bende uyumadım, feryat ettim.''

KIT'A: Dün gece bir kuş sabaha kadar inledi, durdu. Onun bu inleyişi benim aklımı, fikrimi, sabrımı aldı, altüst etti.  Onun için kendimden geçerek bir çığlık kopardım. Benim samimi dostlarımdan biri meğerse işitmiş, dedi ki; ''Bir kuş sesinin sana bu kadar tesir edeceğine inanmam''. 

Şu cevabı verdim: '' Kuşlar Allah'ı ansınlar da ben susayım. Bu insanlık değildir.''

NAZIM: Seher bülbülü b  ana ne dedi bilirmisin?

Sen, ne biçim adamsın ki, aşktan haberin yok. Deve arabın şiiriyle ve şarkısıyla şevke gelip oynuyor da,  sende bir hareket yok. Eğer sende zevk namına bir şey yoksa  hayvan tabiatlısın.

BEYT: Devede bile sevda, zevk ve naşe varken, bu duygu ve bu ruh insanda yoksa o halde o adam değil merkeptir.

ŞİİR: Ormanlarda rüzgar esince dallar sallanır. Fakat katı taşlar harekete gelmez. 

MESNEVİ: Her ne görürsen Cenabı Hakkı zikir için coşmakta, vecde gelmekte , dile gelmektedir. Bundaki derin manayı anlayabilmek için insanda gönül ister, kulak ister,

Evet gönüllazımkulak lazım ki, bundaki derin manayı anlayasın. Allahı zikreden yalnızgüle konan bülbül değildir. Her bir diken bile Allahı zikir için birer dildir''. Gülistan -Sadi Şirazi).