Ey kerim olan Rabbim, Sen ki gaib hazinenden Mecusiye de, 
Hıristiyana da rızıklar veriyorsun. Hiç dostlarını mahrum eder misin?
Sen ki düşmanlarını bile gözetliyorsun. 
İlm ü irfanla erer kemale beni Adem. Debdebe, 
servet ü mal gelir geçer demadem. 
İlim yoluna şem'a gibi yanmalı her gah,
İlim olmasa hakkıyla bilinmez idi Allah.
Adem oğulları bir vücudun uzuvları gibidir. 
Çünkü bir cevherden yaratılmıştır hepsi.
Ne zaman ki, bir uzva bir dert erişse,
Diğer uzuvların da kalmaz huzuru.
Ey sen ki başkalarının mihnetinden elem duymazsın,
Sana adam demek hiç layık olur mu?
Şeyh Sadi Şirazi- Gülistan.
*
Rivayete göre bir padişah, suçsuz bir esir için, ''Öldürün'' diye emir vermiş. Zavallı esir hayatından umut kesilince başlamış kendi ana diliyle padişaha sövmeye hakaretler savurmaya.
Eski bilgili adamlar derler ki, canından bıkan, hayatından ümidini kesen kişi gönlünde olan her şeyi söyler. İçinde ne varsa ortaya döker.

BEYT: İnsan ye'se düştüğünde uzun dili olur. Gönlünde olanı ve ağzına geleni söyler. Mağlup kedinin can havliyle köpeğe saldırması gibi.
Ey kardeş! Bu dünya kimseye kalmaz. Gönlünü, cihanı yaratan Hak Tealaya bağla. 
Sana gereken ve yetecek olan budur. Dünya mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünya senin gibi birçoklarını beslemiş ve sonunda öldürmüştür.
Değilmi ki en sonunda ölüm vardır ve bu temiz can göç yolunu tutacaktır.
O halde ister taht üzerinde can vermişsin, ister toprak üzerinde.
Ne farkeder?  (Şeyh Sadi Gülistan)

Büyük Osmanlı şairi Ziya Paşa merhum bu mealde şu beyti söylemiştir:
''Ya bister-i kemhada, ya viranede can ver,
Çünkü bay-u geda hake beraber gidecektir.''