Zamanın birinde bir kadın, gittiği her ortamda komşusunun aleyhinde konuşuyormuş. Hakkındaki konuşmalar kulağına gelen komşu, bu kadından şikayetçi olmuş.

Mahkeme günü kendinde bir kusur görmeyerek hakime, sözler kimseye zarar vermez ki neden beni buraya çağırdınız, demiş. Peki demiş hakim, şimdi evine dön ve bir kağıda komşu ile ilgili söylediğin şeyleri yaz.

Sonra kağıdı ufak parçalara ayırıp dışarı savur. Yarın da buraya gel, davanın sonucunu açıklayacağım. Kadın denileni yapıp ertesi gün gelmiş.

Hakim, dün yırtıp sokağa atılan kağıtları toplayıp bir araya getirebilir sen serbestsin ama bunu başaramazsan bir yıl hapis cezasına çarptırılacak sın demiş.

Kadın, bu mümkün değil rüzgar onları başka yerlere savurmuştur diyerek isyan etmiş. Hakim son sözünü söylemiş. Sözün kime ne zararı var ki diyordun.

Söylediğin sözleri de o kağıt parçaları gibi etrafa dağıldı, kim bilir nerelere ulaştı ve komşunun itibarını zedeledi. Artık senin o komşuna verdiğin zararı telafi etmen çok zor. 

Ayet: İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapan ve rablerine gönül huzuruyla teslim olanlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Hud; 11/ 23)

Hadis: ''Yalnızlık, kötü arkadaştan daha hayırlıdır.  Salih arkadaş ise yalnızlıktan daha hayırlıdır. Hayırlı şeyleri yazdırmak sükut etmekten daha hayırlıdır. Sükut etmek ise şerli şeyleri yazdırmaktan daha hayırlıdır. (Suyuti)