03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT Tarihçi Prof. Dr. Ortaylı: Denizden yaşamayı öğrenemezsek yaşayamayız bu kadar açık

Tarihçi Prof. Dr. Ortaylı: Denizden yaşamayı öğrenemezsek yaşayamayız bu kadar açık

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, üç tarafı denizle çevrili Türkiye'de denizlere önem verilmesi gerektiğini belirterek "Denizden yaşamayı öğrenemezsek yaşayamayız bu kadar açık." dedi.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 103. yıl dönümü dolayısıyla Türk Tarih Müzesi ve Parkı'nda gazeteci Mehmet Akif Ersoy moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide konuştu.

Ortaylı, Etimesgut Belediyesince yapılan Türk Tarih Müzesi'nin Ankara'ya layık bir müze olduğunu belirterek heykelsiz ve resimsiz medeniyetin olmayacağını söyledi. Türk Tarih Müzesi ile iftihar ettiğini kaydeden dile getiren "Bu zamana kadar Orta Anadolu kıraç yer olarak gösteriliyordu ama artık Anadolu'nun ne olduğunu gösteriyor. Bunlar çok önemli." diye konuştu.

27 Aralık'ın Ankara'ya has bir bayram olduğunu aktaran Ortaylı, Türkiye'nin kültür tarihinin Ankara'da başladığını söyledi. Ortaylı, 27 Aralık'ın önemine değinerek "1919'da Gazi Paşa hazretlerinin o zamanki rütbesiyle Kolordu Komutanlığında bulunmuş Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya ulaştığı gündür. İstiklal Harbi'nin nihai ve merkez noktası olarak hizmet arz eden bir şehirdir. İnkılaplar da burada başlamıştır." dedi.

Prof. Dr. Ortaylı, Ankara'nın bir kasaba olarak bilinmemesi gerektiğini bildirerek Ankara'nın kitaplarda öğretildiği gibi toz, toprak içinde bir şehir olmadığını, Roma dönemindeki Galatya Eyaleti'nin başkenti Anküra olduğunu hatırlattı.

"Harbin buraya gelişi tesadüf değildir"

Ankara'nın tarihi hakkında bilgi veren Ortaylı, "Ankaralılar, 19. yüzyılda demiryolunu kendileri getirdiler fakat buradan öteye gitmedi. Buranın tüccarları, Ankara Sultanisi vardır. Buradaki azınlıklar zengindir. Burada yabancı okullar ve konsolosluklar vardır. Onun için harbin buraya gelişi, teessüs makali olması tesadüf değildir." şeklinde konuştu.

Ankara'nın kültür merkezi olduğunu ifade eden Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aklı başında olan bir genç, tahsilini Ankara'da yapar. Burada kalıp, burada yetişmeniz lazım bu çok önemli bir yer. Burada devlet var, bürokrasinin kendine has insanları var. Bu çok önemli. O yüzden burası merkez. Burada demir yolu ve etrafa hakimiyet var. Bu Ankara için kaçınılmaz bir şey, bu memleketin geleceği de buna bağlı. Burayı tanımamız lazım, tanımıyoruz. Sevmemiz lazım maalesef sevmiyoruz."

Ankara'nın yeteri kadar gezilmediğini vurgulayan Ortaylı, gençlere AVM'erde vakit geçirmek yerine mahalleleri gezmesini önerdi.

Ankara'nın milli arkeolojinin ve milli mimarinin merkezi olduğunu aktaran Ortaylı, "Burada insanlar musiki öğreniyor, buradaki tiyatrolar her zaman dolu. Ben bunu çok büyük bir olay olarak görüyorum. Şahsen burası konservatuvar memleketi. Türkiye'de konservatuvar gerçek anlamıyla burada kuruldu." dedi.

Ortaylı, Ankara'nın isminin "Angara" olduğunu söyledi.

Türkiye'nin denizlerle çevrili bir ülke olduğuna işaret eden Ortaylı, Yunanistan ile yaşanan kıta sahanlığı sorunu hakkında şunları kaydetti:

"Adam, kıta sahanlığı diye gelip neredeyse utanmasa İzmir'e kadar sokulacak. Mantık yok, o mantığın olmaması da işine geliyor herkesin. Bizim deniz diye gördüğümüz iç denizdir, Hazar Denizi. Böyle denizde hakimiyet kurmamızı kimse istemiyor bu çok açık, en başta dostlar istemiyor. Size bunu söylüyorum savaş gayesiyle ilgisi yok. Üç tarafı denizle çevrili bir kıtada eğer denizci olmazsak ve deniz kuvvetimiz olmazsa denizden yaşamayı öğrenemezsek yaşayamayız bu kadar açık. Çünkü buranın bereketi maalesef o kadar genç değil. Burada denize hakim olmazsan aç kalırsın, artan nüfusla bu görülecektir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *