Hz. İbrahim ve Hz. İsmail,  Kur'anı Kerim'in bizlere takdim ettiği güzel örneklerdendir.

İbrahim as tevhid mücadelesi yanardağ ile öncü isimlerindendir. Allah'ın dostu İbrahim Peygamber, inancı uğrunda yanar dağlar misali ateşe atılmayı göze almıştır. Allah'a iman ve kulluğun nasıl olması gerektiğini bütün insanlığa göstermiştir.

Sabrı ve metaneti, cesaret ve samimiyeti, teslimiyeti ve sadakati şükrü ve cömertliği ile Hz. İbrahim bizler için ne güzel bir rehberdir.

Babası gibi peygamberlikle şereflenen tevhid eri İsmail as yüce kitabımız Kur'an'da "İki  kurbanlığın oğluyum'' diyerek  onunla iftihar etmesi teslim olan namazı ve zekatı emreden,

sabreden, hoşnet olan, sözüne sadık, resul ve nebi gibi niteliklerle anılmaktadır.

Peygamber efendimizin atası olması, Kabe'nin inşasında Hz. İbrahimle birlikte çalışması kurban edilme hadisesindeki teslimiyet ve itaati Resuli Ekremin, ''Ben iki kurbanlığın oğluyum'' diyerek onunla iftihar etmesi gibi hususlara dayalı olarak biz müslümanların dünyasında Hz. İsmail'in özel bir yeri vardır.

*****

PEYGAMBERİMİZİN DADISI ÜMMÜ EYMEN RA....

Allah resulü sav dadısını ziyaret etmeyi vefatına vefatına kadar hiç ihmal etmedi. Ona baktıkça ''Ehli beytimden geriye bu kaldı'' derdi.

Resulullah'ın dadısına olan sevgi ve hürmetini bilen Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer de vefatından sonra aynı şekilde Ümmü Eymeni ziyaret ederlerdi. Yanına gittikleri bir defasında Ümmü Eymen ağlamaya başladı. ''Niye ağlıyorsun? Allah katındakiler Resulullah sav için daha hayırlıdır'' dediler.

Doğduğu günden vefatına kadar hizmetinde bulunduğu ve anne şefkatiyle sevdiği Hz. Peygamberden ayrı kalmak Ümmü Eymen'i çok üzmüştür. Peygamberin yokluğuna alışmak kolay değildi lakin daha da zor olanı artık vahyin gelmeyecek olmasıydı.

Bu hissiyatla Ümmü Eymen şöyle dedi: ''Ben Allah'ın katındakilerin resulü için daha hayırlı olduğunu bilemediğimden ağlamıyorum.

Asıl gökten inen vahyin kesilmiş olmasına ağlıyorum''. Aldıkları cevap karşısında Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer de ağlamaya başladılar.