Makedonya'nın başkenti Üsküp’te 1948’de Komünist rejim tarafından idam edilen Şuayp Aziz'in kurşuna dizilmeden önce bir çikolata kağıdı üzerinde eşine yazdığı mektup yıllar sonra bulundu. Mektupta şu ifadeler yer alıyor:

"Sevgili hayat arkadaşım Nigar, evlatlarım Ülker, Turan Erktan ve küçük yavrucuğum, artık sizden ayrılıyorum. Size doyamadım. Kader böyle yazmış yazımı. Nigar, evlatlarıma güvenesin, iki gözün gibi bakarsın. Çocuklarımı her vakit benim için öpesin, koklayasın. Onları okumaya çalış. O evde yaşatma, başka bir binada yaşatmaya çalış. Bu günden sonra o yavruların babaları yok, yalnız anaları vardır. Ona güvensinler, hakkınızı helal ediniz. Milletimin kurbanıyım.”

1940’lardan sonra Makedonya topraklarında Türklerin milli varlıklarını, manevi değerlerini, örf adet ve geleneklerini korumak ve yaşatmak için kurulan Yücel Teşkilatı etrafında birleşen kişilere Yücelciler adı veriliyor.

Teşkilat Başkanı Şuayb Aziz, Üsküp Ataullah Efendi Medresesinde eğitim görmüştü. Fıkıh, kelam ve tasavvuf konularında eğitim aldığı Mısır El Ezher Üniversitesi'ni ikincilikle bitirmişti. Ankara'yla üniversite öğretim üyeliği için bağlantı kurmuş ancak 2. Dünya Savaşı'nda sınırların kapanmasıyla Türkiye'ye gidememişti. Üsküp’te üst düzey devlet görevlilerini reddederek teşkilat faaliyetleriyle uğraştı. Geçimini çiftçilikle sağladı.

Yücelciler en çaplı organizasyonu Üsküp ve Köprülü şehirlerinde gerçekleştirdi. Gizlilik ilkesine son derece riayet eden teşkilat üyeleri yeni alfabeyle ilk Türk gazetesi Birlik’i 23 Aralık 1944’te çıkarmaya başladı. Gazete logosunun yanında cami resmi vardı. Daha sonra gazeteyi ele geçiren komünistler cami resmini kaldırdı.

Üsküp Radyosu’nda ilk Türkçe yayını Yücelciler yaptı. Aynı zamanda çok sayıda Türk öğretmenin yetiştiği kurslar düzenlendi. Buralarda Türkçe dersleri verildi. Makedonya’nın en iyi öğretmenleri arasındaki üyeler, Türklerin yaşadığı en ücra köylere kadar giderek öğrenciler için Türk alfabeli okuma kitapları hazırladı. Hapis yıllarında bile Üsküp Türk Tiyatrosu’nda sahnelenmek üzere çok sayıda tiyatro eserini Türkçeye çevirdiler.

1947'de Tito, Stalin'in de baskısıyla Yugoslavya"daki bütün milliyetçi teşkilatları ortadan kaldırmaya çalıştı. İlk tutuklamalar 1947 Ağustos Ayında gerçekleşti. İlk grup tutuklu 16 kişinin duruşması 19 Ocak'ta başladı. Bu süreçte basın aracılığıyla ve hoparlörler kullanılarak Yücelciler aleyhinde kamuoyu oluşturuldu, Türkler sindirilmeye ve psikolojik baskı altına alınmaya çalışıldı.

Tutuklanan Türklerin avukat tutmalarına izin verilmedi. Yönetimin tayin ettiği avukatlar da hapis korkusuyla savunma yapmadı. 25 Ocak'ta mahkeme jet hızıyla kararını verdi. 27 Şubat 1948 tarihinde dört teşkilat üyesi Şuayb Aziz, Adem Ali, Ali Abdurrahman ve Nazmi Ömer kurşuna dizilerek idam edildi.