Türk Milleti’nin en önemli yönetim kazanımının, Cumhuriyet olduğuna, egemenliğin, kayıtsız ve şartsız milletimize ait “Milli iradenin tek belirleyici güç olduğunu kabul eden” Türk Milleti’nin Ülkesi ve Devletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan, geçmişten gelen değerlerimizi koruyarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için azami çaba göstererek,

En üstün hizmetin, insana hizmet olduğuna inanan, İnsanın mutluluğu, huzuru, güveni ve sağlığı çalışmalarının hedefine koyan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” ismi altında büyük bir aile olarak kabul ederek. İnsanların farklı inanç, düşünce, ırk, dil, ifade etme, örgütlenme ve yaşama gibi doğuştan var olan tüm haklara saygı duyan, farklı olmanın ayrışma değil, pekiştirici kültürel zenginliğimiz olduğunu kabul eden, Birey-Devlet ilişkilerinde, demokratik toplum olmanın gereklerine uygun düşmeyen yaklaşımları ve her türlü ayırımcılığı reddederken, bireylerin inandıkları gibi yaşama, düşündükleri gibi ifade etme haklarının tartışılamaz olduğunu, inanç ve düşünce hakkına sonsuz saygı gösteren, hiç bir inanç ve düşünceden yana veya karşı tutum sergilenmemesi gerektiğini savunan bir lider olarak;

Anayasa’da yer alan laiklik ve kanun önünde eşitlik ilkelerini, insanın, insanca yaşamasının yöntemi olan sosyal devlet anlayışının hayata geçirilmesine özel önem vererek, gelir dağılımındaki dengesizliği ve işsizliği, ülkemizin en önemli sosyal ekonomik sorunu olarak görüp, küreselleşmenin meydana getirdiği fırsatlardan yararlanmak ve beraberinde getirdiği olumsuzluklardan korunmak amacıyla, gereken yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmesini savunan, aileyi Türk toplumunun temeli kabul ederek, Milli ve manevi değerlere saygı gösteren, gençliğin güven içinde, gelişmiş, kalkınmış, refah düzeyi yüksek, her yönden güvenli bir Türkiye sevdalısı olma ülküsüne bağlı, temsili demokrasinin çoğulcu, katılımcı, yarışmacı niteliğini önemsemiştir.

Sayın Erdoğan, Bu özelliklerin hayata geçirilmesinde verimli, kaliteli ve denetimli bir kamu yönetiminin kurulmasında, sürdürülmesinde, sivil toplum örgütlerinin önemine ve vazgeçilmezliğine inanarak, inandığı bu yolda yılmadan, usanmadan, yorulmadan, hiç taviz vermeden, tüm engellemelere ve iç ve dış bağlantılı, normal bir ülkenin asla altından kalkamayacağı, olağanüstü tüm olayların vuku bulmasına rağmen, inanç ve iradesiyle, Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve bütünlüğüne, milletinin bağımsızlığına sahip çıkarak,

Emperyalistlerin karşısında, milletinden de aldığı milli manevi ve siyasi güçle, onurlu ve kararlı bir dik duruş sergilemekten asla taviz vermemiştir.

Bundan sonrada, ilimi, dirayeti ve siyasi kabiliyetiyle vermeyeceğine Türk Milletinin inancı ve güveni tamdır.

Türkiye Cumhuriyeti, üstün teknoloji ile donatılmış güçlü ordusu, sahada her zaman kararlı duruşuyla, dosta güven, düşmana korku veren kararlığıyla, ülkesinin birliği bütünlüğü ve milletinin üstün menfaatleri için, Akdeniz’de, Karadeniz’de, Suriye’de, Libya’da, son olarak can Azerbaycan’da varlığını ve ağırlığını ortaya kayarak, savaşın şartlarını değiştiren güçlü, oyun kurulan değil, oyun kuran bir devlet olduğunu, Afrika’da, Orta doğuda ve Kafkaslardaki söz sahipliğini de tüm dünya kabul etmeye başlamıştır.

ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİNE İHTİYAÇ OLDUĞU GERÇEĞİ

Sevelim sevmeyelim, eleştirelim, övelim ama şu gerçeği teslim edelim: Recep Tayyip Erdoğan kadar içerden ve dışardan gelen basınca dayanıklı bir siyasetçi görülmediğini açıkça söyleyelim, ülkesinin karşılaştığı tüm krizlerde doğru kararlar alarak, ülkesini ayakta tutmayı başarmıştır. Ülkelerin sınırlarının yeniden belirlendiği, bulunduğumuz coğrafyayı yılardır kasıp kavuran bu krizlerde, Türkiye'nin Erdoğan'ın liderliğine ihtiyacı olduğu gerçeğini görmek, hakkını da teslim etmek gerek.

ABD seçimi ile bölgemiz coğrafyasında yeniden kartların karılıp politikaların değişeceği kesin olan bu günlerde, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nasıl bir iradeye sahip olduğunu, Ülkesi ve Milleti için neler yapabileceğini, ülkesinin ali çıkarlarından asla vazgeçmeyeceğini, bu konuda da asla taviz vermeyeceğini, yeni seçilen ABD başkanı Joe Biden ‘in de yakın zamanda anlayarak Sayın Erdoğan siyasi kararlılığı karşısında, siyasi manevra yaparak Erdoğan’ın siyasi kulvarına girmesi de çok da uzun bir zaman almayacaktır.

Yazımı kurucu liderimiz Atatürk’ ün Vatan Sevgisi sözüyle sonlandırayım.

• Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz.

• Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.