Liderliğin gerçek sınavı başlama noktası değil bitirme noktasıdır. Bitirme noktasında bulunan bir lider hala en geniş kitleler üzerinde etki yaratabiliyor, en geniş kitlelere güven verebiliyorsa gerçek liderdir.

Gerçek liderin ışığı hiçbir zaman sönmez. Hatta eksilmez de… Sürekli olarak parlar. Her geçen gün parlaklığı daha da artar.

Gerçek liderler fani âlemden ayrıldıktan sonra da ışıklarını yaymaya devam eder. 

Çünkü onların hayat çizgileri üzerinde bıraktıkları işaret taşları, ekip ettikleri yoldan gelen kitlelerin önünü aydınlatmaya yeter. Lider, çevresinde önüne geçilmez bir uhrevi saygı uyandırma gücüne sahiptir.

Bu saygıdan dolayı insanlar o lideri dinlerler, verdiği mesajların doğruluğundan önce, kendisine duydukları saygıyla dinlerler. Bu etkiyi yaratmak liderliğin belirleyici özelliklerindendir.

Liderliğin en büyük teminatı güven duygusudur.

Liderin çevresinde toplanan takipçiler, o lidere güvendiği sürece yardımcı olurlar. Güvenini kaybedenler, teker teker liderin çevresini boşaltırlar. Lider, çevresinin boşaldığını ne kadar erken anlarsa kendini sorgulamaya o kadar erken başlayacaktır.

Aksi halde, liderin çevresinde barikat oluşturan ekiplerin doldurduğu gündem ve mesai yüzünden güvensizlik sebebiyle uzaklaşan kadroların eksikliği hissedilemez.
Hissettiği gün iş iten geçmiştir. İnsanları yönlendirmek için takip edilecek yol, çok uzun ve zordur. 

Bu konuda kestirme yollara başvurmak isteyen liderler, yönlendirme konusunda başarısızlığa mahkûm olacağı gibi, çevresinin boşalmasına da engel olamazlar. Bu olgu Türk siyasi hayatında pek çok liderin başına gelmiştir. 

Ekip içindeki her çevreyi kendi kabiliyetine uygun sorumlulukla donatamazsanız, grup içi adalet sağlanamaz. Grup içi adalet sağlanamayınca da kıskançlık baş gösterir. Kıskaçlığın bulunduğu bir takım içinde başarıya odaklanmak imkânsızdır. Çünkü o takım içinde biri, diğerinin önünü kesmek için çabalar. Takımın toplu başarı kazanması için çalışmaz.

Takım ruhu yaratmak ve takımda görev dağılımını en isabetli biçimde gerçekleştirmek de liderliğin vazgeçilmez özelliklerinden biridir.

Bir lider, güven kazanmak için yeterlilik, bağlantı ve karakter niteliklerini ortaya çıkabilirse liderdir. En önemlisi de ‘karakterini açıkça ortaya koymak’tır.

Yani göründüğü gibi olmayı başarmak!

Liderliğin önemli vasıflarından biri de ‘dinlemek’tir. Dinlemeden konuşmak, dinlemeden karar vermek, dinlemeden yargılamak, dinlemeden cezalandırmak, liderlikle bağdaşmaz.
Aksine, liderlerin çevresinde bu tür tahammülsüzlüklere çokça rastlanır.

Liderlik, bu aksaklıklara meydan vermemek demektir. Lider, bir şey yaptırmak için başkalarında etkileme gücü bekleyemez. En son etkileyici kendisidir.

Lider olarak kendisi etki gücünü yitirmişse, kendi takımında bulunanlar içindekilerden bazıları lideri dinlemiyorsa, o lider, takımı üzerinde etkinliğini yitirmiştir. Böyle bir durumun telafisi de çok zordur.

Kendi takımını inandıramayan bir liderin, o takımla ülkeye hizmet vermesi mümkün değildir. Bu durumda lider veya takımdan birileri değişecektir.

Takım değiştirerek, yoluna devam eden liderlerin kısa zamanda başarıya ulaştığını söylemek mümkün değil.

Takım değiştiren liderlere örnek çoktur. Ama takımı değiştirerek başarıya ulaşmış olanına örnek bulmak zordur.