05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi MAGAZİN Acun Ilıcalı parti kuruyor: Adını bile belirlemiş!

Acun Ilıcalı parti kuruyor: Adını bile belirlemiş!

Televizyoncu Acun Ilıcalı, ileride bir parti kuracağını belirtirken, adının bile belli olduğunu söyledi

Televizyoncu Acun Ilıcalı, Hürriyet'ten Hakan Gence'nin sorularını yanıtlarken, flaş açıklamalar yaptı.

Ilıcalı'nın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- Hayatımın 25 yaşına kadar olan bölümünde 10 bin insanda ancak bir kişinin yaşayacağı zorluk ve acıları yaşayıp bu noktaya geldim.

- 25 yaşıma kadar; bir trafik kazası geçirdim, boynum kırılacak derecede hasar gördü, yanımdaki arkadaşımı kaybettim. Okuldan atılmış, iflas etmiş, evlenip boşanmıştım. Annemi ve babamı bir trafik kazasında kaybetmiştim ve kızım o kazadan ağır yaralı kurtulmuştu.

- Bu kadar dipten, bir şekilde bulunduğum yere gelmek benim için hayalini bile kurabildiğim bir şey değildi. Sanırım kendi hayallerimi bitirdiğim için artık insanların hayallerini kovalıyorum. Geçenlerde arkadaşlarıma espri olarak, “İleride bir parti kuracağım. Partinin adı da Rahat Parti olacak” dedim. Sloganım da, “Ben yırttım, şimdi sıra sizde” olur herhalde (gülüyor).

- Seyirciyle bu iletişimim yıllardır var. Katıldığım herhangi bir programın reytingini ciddi derece yükseltiyorum. Bunun için her gün şükrediyorum, büyük gurur...

- Şöhrete dayalı bir hayatım yok. İç dünyamın da şöhretle bir bağlantısı yok. Dostlarımla, çocuklarımla vakit geçirip zaten kendi çevremin bana verdiği sevgiyle yeteri kadar doyuma ulaşıyorum. Bu konuda karnım tok. Toplumdan aldığım sevgiyse üzerine tatlısı oluyor.

- Benim kalabalıklar içinde aktivitelerim hiç olmadı. Alışverişi falan sevmem zaten. Muhabirken de öyleydi, arkadaşlarla toplanır PlayStation turnuvaları yapardık. Ama şunu diyebilirim; maç izlemeyi çok seviyorum ve artık kalabalıkla maç seyretme şansım yok. Ama sevilen biri olmak yine bir avantaj. Mesela Anadolu’da maçlara gittiğimde bütün kulüplerin başkanları ağırlıyor. O adrenalini yaşayamasan da benzeri bir ortam sana bir şekilde sağlanabiliyor.

- Bir ara Hülya Avşar’ın ürettiği tişörtleri giyerdim. Dayım Yener Oral tekstilci. Son zamanlarda onun tişörtlerini giyiyorum. Arkadaşlarımın aldıkları hediye siyah tişörtler ve benim beğenip aldıklarım da var.

- Her gün televizyondayım, “Her gün bir tişört bulacağıma, giyeyim bir siyah tişört, devam edeyim” dedim. Şunu da itiraf edeyim; ben de siyah takım elbise giyenleri anlamıyorum. Onların birbirinden ne farkı var.

- 20 yıldır üç gün üst üste ayakkabı giymemişimdir. 100 çift ayakkabım vardır. Ama boşa... Daha fazla terliğim vardır. Nefret ediyorum ayakkabı olayından. Üç saat içinde mutlaka çıkarmam gerekiyor. Dört saat ayakkabı giydiysem çıldıracak gibi oluyorum.

- Köşeye çekilirsem bu kadar eğlenemem. Her gün ya bir köşeye çekilirsem diye korkuyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *