MEDYA, GÜNDEM VE SİYASET

Türkiye’de gündemi kim belirliyor? Türk halkının çektiği sıkıntılardan “çıkış” ın yolları milli birlik içinde gündeme taşınıyor mu? Vatandaş anlatsa bile, anlatılanlar tarafsız ve doğru olarak gündeme getiriliyor mu? Gerçek şu ki, medya gündemi çarpıtıyor! “Medya gündemi niye çarpıtsın?” diyenler çıkabilir. Doğrudur… Gücünü, seslendiği kitleden alan gerçek medya kesinlikle böyle bir şey yapmaz, yapamaz. Ama medya, vatandaşını bilgilendirme görevinin dışında bambaşka gerekçelerle vatandaşa seslenmeye çalışıyorsa, elbette gerektiği yerde, gerektiği gibi gündem oluşturacaktır. Bugün Türkiye’de yaşanan da budur!...

Ülkenin milli konuları ve gerçek gündem medya barikatını aşmakta zorlanırken, milli konular ve olgular yerine medyanın kendi algıları gündem belirliyor.

Gündem, “büyük çoğunluğu ilgilendiren konular” ın tartışılmasıdır. Tartışmak yetmez! Hükümetler için gündem belirlemek, icraat demektir. Herkesi yakından ilgilendiren ülkemizin geleceğini ve milleti ilgilendiren önemli icraatlara imza atanları medya örtbas etmez, etmemeli. Oysa medya, iktidarın bazı icraatlarını öyle örtbas ediyor ki sanki o hizmetler hiç yapılmamış. Kimsenin bile haberi olmasın isteniyor.

Yalanlarla oluşturdukları algıları, her zaman her hizmet için olguların önüne geçiyor. İşte buna gündem çarptırma denir, nasıl mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletini yakından ilgilendiren milli meselelerdeki muazzam gelişmeleri görmezden gelerek, basit bir magazin haberini veya sokakta bırakılmış bir köpeği kucaklayan bir vatandaşı dakikalarca haber yapmak, gündemi çarpıtmaktır!

Gazetelerin kendi özel işlerini ve rakipleri arasındaki millete faydası olmayan sürtüşmeyi haftalarca gündemde tutmak ve manşete taşımak, gündemi saptırmak değilse nedir?

Medyanın belirlediği gündem, en azından kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konu olmalıdır. Birkaç kişiyi ilgilendiren özel meseleler hiçbir zaman manşet olmamalı.

Oluyorsa, gündem çarpıtılıyor demektir. Magazin haberlerinin rutin olarak her gün saatlerce verilmesi de gündem çarpıtmaktır. Çünkü sayıları birkaç yüz kişiyi geçmeyen dar bir çevrenin günlük sansasyon dedikoduları da gündemi belirleyecek özellik taşımaz. Ama medyanın gündeminde maalesef onlar var!

Sosyetenin birini silikonu veya gayri ahlaki ilişkisi gazete manşetlerinden, TV haberlerinin en önemli bölümünü oluşturuyorsa bu da “gündemi çarpıtma” dır.

Türkiye’nin gündemi AB ve ABD dayatmalarına karşı yapılması gerekenlerdir. Aydınlar, Akademisyenler ve basının ne olup bittiğini ne yapılması gerektiğini, Türk halkına gerçek gündemlerle basın tarafından anlatılmak olmalıdır.

Biz biliyoruz ki Türk halkı, AB ve ABD’ nin gizli gerçeğini net olarak bilmiyor. Çünkü Türk medyasında gerçeği tarafız ve milli değerlerini önceleyerek ülkenin geleceği için net olarak, kafa karıştırmadan anlatan olmuyor. Olaylar ak ve kara olarak anlatılıyor.

Gri olabileceği üzerinde, bu alanlardan ülkemizin faydaları üzerinde hiç durulmuyor. Türkiye’nin gündemi magazin, eğlence ve süfli görüntülerle kilitleyen yazılı ve görüntülü basının amacı, gerçekten seslendiği kitleyi bilgilendirmek olabilir mi?

Medya, seslendiği kitleyi bilgilendirmek isteseydi gündeme getirdiği konular halkın çoğunluğu tarafından ilgi görürdü. Ama medya bunu yapmadığı için ne tiraj istenilen seviyeye ulaşıyor, nede reyting… Reytinginin arttığını iddia edenleri takip eden izleyici sayısı hiçbir zaman Türkiye’nin nüfusunun yüzde onlarını bile bulmuyor.

Medyanın gündemi çarpıtma amaçlarından biride kitleleri istediği gibi yönlendirmektir. “Bizim elimizdeki budur!” mantığıyla hareket ederek gerçekleri gizlemek, yanlı ve yanlış algıları, olguların önüne geçirerek gündemi çarpıtmaktır.

Medyanın yaptığı budur! Milli değerleri öncelemeyen, dünyadaki son gelişmelerle Türkiye’nin artan konumunu dikkate almayan, ekonomik sıkıntılarım olmasına rağmen diğer tüm konulardaki gelişmeleri ve yapılanları görmek istemeyen bir medya. Milli atılımlarımız hiç gündeme getirmeyen aksine küçümseyerek haber yapan medya.

Türkiye’nin en büyük yatırımlarından olan; Dünyanın en büyük orta açıklıklı Çanakkale Boğazı köprüsünü, dünyanın en iyi ikinci İstanbul Havalimanını, New York'un kalbine Türk Evi’ni dikip şanlı bayrağını dalgalandıranı, Mavi Vatan'da hiç kimse sana yan gözle bakmaya cesaret edememesini, Pandemiye rağmen ihracat rekorları kırılmasını, büyümede İngiltere'nin ardından ikinci sıraya yerleşilmesini, devasa hastaneler, üniversiteler, yurtlar inşa edilmesini, dünyanın ürettiğin İHA'nı, SİHA'nı,almak için kapında sıraya girilmesini, aynı anda Afrika'da, Asya'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Ortadoğu'da, Ege'de, Akdeniz'de etkin olunmasını , enerji kaynakları ve madenler bulunmasını, Türkiye'yi üretim ve teknoloji üssü haline getirilmesini, PKK terör örgütünün yerle bir edilmesini, güneyimizde bir terör devletinin kurulmasına müsaade edilmemesini, Karabağ'da Ermeni işgalinin sonlandırılmasını, Tarihinin en kapsamlı, en kararlı, en başarılı terörle mücadelesini görmeyen görmek istemeyen, gündeme taşımayan bir medya.

Cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetleri gerçekliğiyle gündeme taşındı mı? Taşınmaz! Neden? Çünkü o hizmetlerde Ak Parti ve MHP’nin imzası var. O halde, Cumhur ittifakı gündemi belirleme ve iletişimin etkinliği konusunda biraz daha dikkatli ve etkin olmak zorundadır. Algıları, olgunun önüne geçmesini engellemelidir. Başka türlü gerçek konuların gündeme taşınması mümkün değildir.!