Meral Hanım size, mazlumların umudu Erdoğan’ı eli kanlı çocuk katili Netanyahu’ya benzetmeniz hiç yakışmadı! İçişleri Bakanlığı yaptığınız 28 Şubat sürecinde, “söyleyin o kadına, gelirsem oraya yağlı kazığa oturturum” tehdidine neden cesaret gösteremediniz, şikâyetçi olmaktan bile korktunuz.

Size nasıl ve nereden bir cesaret gelmiş ise, o sözleri söyleyen vesayetçileri yargılama cesareti gösterenlere, hiç mi hiç yakışmayan sözler ediyorsunuz. “Konuşmalarınızda ben hacıyım, 8 yaşından beri beş vakit namaz kılan birisiyim” diye kendinizi tanıtıyorsunuz da…

Ama “Umumi Hıfzıssıhha” gereği tam kapanma dönemindeki tekel bayilerinin kapalı kalmasına hacı olarak itiraz etmiştiniz! Milliyetçiyim ve ülkücüyüm diyen siz, İyi Parti grup toplantısında size hiç yakışmayan sözleri yine sarf ettiniz. Sayın Akşener’in grup konuşmasında: “Bildiğiniz üzere, Mart ayında, İsrail’de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail’in en uzun süreli başbakanı Netenyahu’nun, yeni bir hükümet kurmasına imkân vermedi.

İsrail Cumhurbaşkanı da, hükümeti kurma görevini, Yeş Atid partisine verdi. Birdenbire, İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oluverdiler. Çünkü hükümet ortağı olma, yeni iktidarı belirleme ihtimalleri doğdu.

Bu gelişmeler üzerine, bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan, Benyamin Netenyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için, gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kast etmekten geri durmadı.”

Eli kanlı terör örgütü PKK’nın başındakiler “2015 seçimlerine, Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığında giren AK Parti, tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edemeyince, PKK’ya savaşı başlattı” diyordu. Şimdi aynısını, ülkücü ve milliyetçi geçinen İP Başkanı söylüyor.. Mazlumların umudu Erdoğan’ı ahlaksızca, saygısızca Netanyahu’ya benzetiyor. Netanyahu’nun katlettiği masum Filistinlileri ise eli kanlı terörist PKK’lılara benzetmeye çalışıyor. Milliyetçi ve ülkücü olarak nasıl benzetme bu? Nasıl bir akıl fukaralığı bu? Kaçak alçak FETÖ yanlıları da yurt dışından aynı söylemlerle Türkiye’ye dolaylı olarak Erdoğan’a saldırıyorlar.

Emperyalistlerin arkasında olduğu, Pensilvanya ve terör örgütünün kurnazlığımı bu söylemin arkasındaki plan? Bu konuşmada bir de tesadüf olan... PKK’nın elebaşlarından bir teröristin etkisiz hale getirildiği günün ertesinde yapılıyor olması...

Çok anlamlı mesaj veren bir hal alıyor. Terörist “Sofi Nurettin’e üzülenler mi var acaba?” Aynı Parti içinde birlikte yol yürüyen Türk milliyetçisi olduklarından şüphe duymadığımız, Yavuz Ağıralioğlu, Müsavat Dervişoğlu, Koray Aydın ve diğer ülkücü geçinenlere de soralım, “Bu mudur, sizin partinizin resmi görüşü?” Akşener, Netanyahu’nun seçim kazanamaması ve sonrasında her yıl Ramazan ayında yaptığı Gazze’ye saldırısının üzerinden “Erdoğan’ın İsrail versiyonu” çirkin benzetmesini yaparken.. Aslında.. “Seçimi kazanamayan, halka saldırır” şeklindeki PKK’lı teröristlerin söylemini tekrarlayarak.. Erdoğan karşıtı partiden aldıkları ödünç oylarla HDP’nin 2015’de barajı aşması üzerine, PKK’lıların şımarıp, devletin askerine kurşun sıkmaya başlamasının üstünü örtüp,..

Bu konuşmadan, “AK Parti de, Netanyahu gibi, 2015 seçimini kazanamayınca, savaş açmıştı” demeye mi getiriyor... Bu iddiaları terör uzantısı parti sürekli tekrarlar. “PKK terör örgütü değildir” derler.. HDP’lilerin bu söylemleri sebebi ile İP’li bazı yöneticiler de, “PKK ile aranıza mesafe koymanız gerekir” diye, eleştiri getirirler. Ama şimdi görüyoruz ki bu sözlerden sonra, İP’li yöneticilerin, kendi genel başkanlarına bir mesafe koymaları gerekecek…

CHP Milletvekillerinin millet ittifakında HDP’ne bakanlık verilebilir açıklamalarının akabinde, şimdi “kör ile yatan, şaşı kalkar misali HDP ile gayrı resmi ittifak yapan Meral Akşener’in de, “PKK terör örgütü değildir” söylemine kamuoyunu alıştırılıyor, hazırlıklı mı olalım… “PKK askere kurşun sıkmamış. Yollarda bombalı tuzakları hazırlamamış. Bebekleri katletmemiş, en başında, Şanlıurfa’da iki polisi şehit etmemiş.

AK Parti, savaş başlatmış” söyleminin bundan sonra Akşener tarafından da dillendirilmesine hazır olalım. Grup toplantısında eleştirilere devam eden Akşener? “Yasaklarla mücadele edeceğiz dediler, yaşamadığımız yasak kalmadı” diyor. Erdoğan’ın kaldırdığı yasakların neler olduğunu hepimiz biliyoruz..

Doğu ve Güneydoğunun kısıtlanan özgürlükler yasağı… Kuran öğrenme yasağı.. Kamuda başını örtme yasağı.. Kamuda imam hatip yasağı.. Darbeci askerlerden hesap soramama yasağı.. Hepsi kalktı mı? Evet hepsi kalktı.. Kim kaldırdı, Netanyahu’ya benzettiği Erdoğan. Çocukluğundan beri namaz kılan hacı Akşener’in sıkıntısı, yoksa bu yasakların kalkması mı? Yoksa.. FETÖ ordunun içinden temizlenmesiyle, teröristlerin, artık sınırımızdan geçmelerinin yasaklanmış olması mı? Sofi Nurettin’lerin, nefes almalarının yasaklanması mı?

Teröristlerin ve FETÖ ülke içinde hareket kabiliyetinin yasaklanmış alması mı? Yoksa 28 Şubat darbecilerinin mahkûm edilmesinden mi? Bunlardan ülkücü ve milliyetçi Hacı Akşener neden rahatsız olur? Baksanıza, kendi partisindeki kurmayların hemen hepsi sustu.. Mehmetçiklerimizin şehit edildiği eski yıllarda, TSK’da albaylık yapan isimlerin, şimdi “HDP’ ye bakanlık verilmeli” tekliflerine canlı yayınlarda şahit oluyoruz..

Bu teklifi yapanlara, “Haddinizi bilin” diyemeyen, buna cesaret dahi edemeyen, gölgesinden korkan ülkücü ve milliyetçi İP’lilere şahit oluyoruz ama Erdoğan’a her sözü söyleyebiliyorlar. Şimdi Meral Akşener açıklasa da öğrensek.. Sizin milliyetçiliğiniz, sizin vatanseverliğiniz bu mu? Siyasi istikbal uğruna tüm değerleri yok sayıp, Tayyip Erdoğan’a ülke düşmanlarıyla birlikte saldırmak mı sizin milliyetçiliğiniz?

Girilemez denen yerlere girenleri, yurt içinde ve dışında PKK’ya ülkeyi dar edenleri, Netanyahu katiline benzeterek, terör örgütü ile paralel söylem anlamına gelmez mi? Terörle mücadele eden Erdoğan’a ve kadrolarına saldıranların bu ülke için milli tek iyi planı yok anlaşılan.

AK Parti’nin gitmesi için ülkemiz düşmanı en uç örgütlerden bile medet umuyorlar!.. O noktaya kadar geldiler ki, muhalefetin pandemi şartlarında bile oylarını artıramadığı gibi geri gidiyorlar. Bu hırçınlıkla eli kanlı teröristleri, yerlerinden yurtlarından edilen, tüm maddi ve manevi değerleri yok olan Gazze’nin masum insanlarına benzetmeye kalkıyorlar.

Yazık değil mi? Günah değil mi? Netanyahu’ya benzetmeye çalıştığınız Erdoğan BM Genel Kurulunda dünyaya 1947 den bugüne Filistin haritasıyla duyurmadı mı? İşgal edile edile Filistin yok edildi demedi mi? Davos’ta İsrail Başbakanına “ Siz çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz, siz katil devletsiniz demedi mi?

Meral Hanım size ve bu sözler hiç yakışması! Sizde çok iyi bilirsiniz ki insanın en çok canını yakan ve yaralayanın kendinizden olduğunu, içinizden geldiğini bildiği, aynı fikirleri paylaştığı birinin bu kelimeleri sarf etmiş olması çok yaralar. Siz de bu sözlerinizle Erdoğan’ı ve Erdoğan’a gönül verenlerin çok canını yaktınız ve yaraladınız!

Dünya mazlumlarının umudu Türkiye’yi İsrail ile aynı kefeye koymanız hiç yakışmadı. Erdoğan nefretini bırakıp, dışardaki ağababaların gönlüne değil milletin gönlüne girmeye bakın. Yoksa bu anlayışla yolunuza devam ederseniz biliniz ki, erdem sahibi millet milliyetçi söylem falan dinlemez, güvendiğiniz ittifak dostlarınız da siz kurtaramaz. Cumhurbaşkanlığı adaylığında aldığınız oyu bile alamaz, ilk seçimde sizi sandığa gömerler.