SIYASI iktidarlar önemli kararlar alırken, bence dikkat etmeleri gereken önemli küresel ve yöresel dengelerin mevcut durumunu destekleyip desteklemediği. Bununla ne demek istedim? Global bir dünyada yaşıyoruz. Gerek ekonomi ile gerekse dış siyasetle ilgili aldığımız her karar, mevcut konjonktüre uygun mu? Bu karar bizi siyaseten zorlar mı? Ekonomik olarak zorlar mı? Hedeflediğimiz ekonomik siyasi durumumuzu akamete uğratır mı? Son Trump- Erdoğan görüşmesinden sonra gelen mesajlar, para piyasalarımızı, dolarımızı ve borsamızı olumlu etkiledi. Dolar düşüşe geçti. Borsalar yukarı doğru sert bir yükseliş yaşadı.

Faiz indirimi

Ekonomilerin en önemli düşmanlarından biri şüphesiz ki yüksek faizlerdir. Türkiye başta olmak üzere dünyada birçok ülke ekonomisini çevirebilmek için sıcak paraya ihtiyaç duyar. Sıcak parayı ülkeye çekebilmenin temel bazı faktörleri vardır. Birincisi yüksek faiz vermek. İkincisi sağlam bir ekonomiye sahip olmak. Üçüncüsü de para piyasalarına, tahvillerine, hisse senetlerine güven duyulması, bu piyasalara para sokulması. Tabi bir de ülkelere yatırım için giren sıcak paralar var. ABD ile gerilimin biraz azalması sıcak paraya ihtiyaç duyan, cari açığı yüksek seyreden, dış borçları yüksek olan ve ekonomisini çevirebilmek için, mutlak olarak sıcak para gereksinimi olan ülkemizde, Merkez bankasının işlevi çok önemlidir. Bu önem tüm dünyada bir gelenek bir prensiptir. Bu nedenle merkez bankalarının bağımsız olma gibi bir özelliği vardır. Siyasi iktidarların günü kurtarmak için yaptıkları, gerçekçi olmayan hamlelerin önündeki tek engeldir. Onun için ABD’de, FED Başkanı yıllardır yerindedir. Bu başkan Trump tarafından değil de FED ekonomik kurulu tarafından kendi içinde oylama ile seçilmektedir. AB’de böyledir. Başkanlar istikrar için pek değiştirilmemekte eylemlerine, işlevlerine siyasi iktidarlar pek karışmamaktadır. Bize gelirsek. Bu günlerde yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı iyileşen bir piyasamız vardı. Merkez Bankası’nın önümüzdeki günlerde düzelen ekonomik verilerle birlikte, faiz indirimine gideceğini çoğu ekonomist tahmin ediyordu.

Şok karar

Hal böyle iken, siyasi iktidardan şok bir karar geldi. Merkez Bankası başkanını görevden aldılar, yerine yardımcısını atadılar. Sonuçta ne oldu? Borsa yüzde 2 düştü. Dolar yüzde 2 yükseldi. Faizler yukarı doğru hareketlendi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığına halel geldi ve biz sanki kendi topuğumuza kurşun sıktık. Bu icraata geniş açıdan bakarsak, Merkez Bankası, para piyasalarını, devletin ekonomik icraatlarını değerlendirir, bağımsız olduğu için ekonomilerin durumuna göre bağımsız kararlar alır. Yani ekonomi bakanlığı ile Merkez Bankası’nın icraatlarında bir paralellik vardır. Gerçekçi bir değerlendirme varsa ve Merkez Bankası’nın başkanından bir rahatsızlık varsa, bunun total olarak değerlendirilmesi, başarısızlığın tek başkana değil de, ekonomi yönetenlerine de yansıtılması, Maliye Bakanı’nın da görevden alınması gerekmez mi?